Gazze'de durum gerçekten içler acısı. İnsanlar sadece bombalardan değil, ilaç bulamamaktan da ölüyor. Sağlık Bakanlığı Sözcüsü Eşref el-Kudra'nın açıklamaları, bölgedeki sağlık krizinin boyutlarını tüm çıplaklığıyla ortaya koyuyor.
"Felaket boyutunda zorluklarla karşı karşıyayız" diyor Kudra. Bu sözler aslında her şeyi anlatmaya yetiyor da artıyor bile. Gazze'deki hastaneler adeta birer kabus. İlaç stokları tükenmiş durumda, temel tıbbi malzemeler yok denecek kadar az.
Kronik İlaç Sıkıntısı Hayatları Tehdit Ediyor
Şeker hastaları için insülin bulmak neredeyse imkansız. Kalp ilaçları, antibiyotikler, ağrı kesiciler... Hepsi yok. Kronik hastalığı olanlar için bu durum ölüm kalım meselesi haline gelmiş. Doktorlar ellerinden geleni yapıyor ama malzeme olmayınca ne yapabilirsiniz ki?
Aslında bu kriz yeni değil. Yıllardır devam eden bir abluka var ve sağlık sektörü bunun en ağır bedelini ödüyor. Fakat son dönemde işler iyice çığırından çıkmış durumda. Sanki her şey daha da kötüye gidiyor.
Uluslararası Toplum Sessiz
Peki dünya ne yapıyor? Neredeyse hiçbir şey. Uluslararası kuruluşların vaatleri havada kalıyor, yardım konvoyları yetersiz kalıyor. İnsanlar temel sağlık hizmetlerinden mahrum bir şekilde hayata tutunmaya çalışıyor.
Gazze'deki eczanelerin rafları bomboş. İlaç bulabilenler şanslı sayılıyor - ki bu çok nadir oluyor. Fiyatlar ise astronomik seviyelere çıkmış durumda. Sıradan bir Filistinli ailenin ilaç alabilmesi mümkün değil.
Sağlık Çalışanları İmkansızlıklar İçinde Mücadele Ediyor
Doktorlar ve hemşireler inanılmaz koşullarda çalışıyor. Elektrik kesintileri, su sıkıntısı, temel malzeme eksikliği... Buna rağmen mesleklerini icra etmeye devam ediyorlar. Fakat ne kadar dayanabilecekler?
Sağlık Bakanlığı'nın acil yardım çağrısı aslında son çığlık. "Yardım gelmezse daha fazla dayanamayız" diyorlar. Bu bir abartı değil, gerçeğin ta kendisi.
Dünya bu trajediye seyirci kalmaya devam ederken, Gazze'de insanlar ilaç bulamadıkları için hayatlarını kaybediyor. Bu modern dünyanın yüz karası değil de nedir?
