Göğsündeki o tuhaf sıkışma hissi ve aniden bastıran nefes darlığı… Süreyya Hanım, yaşadığı bu semptomları çevresindeki herkesin dediği gibi ‘stres’e ve ‘panik atağa’ bağlamıştı. Ta ki o korkunç gerçekle yüzleşene kadar. Meğer her an patlamaya hazır bir saatli bomba taşıyormuş!
İşte o çarpıcı hikaye ve uzmanlardan hayat kurtaran uyarılar...
Panik Atak Maskesi Altında İlerleyen Ölümcül Tehlike
“Panik atak” tanısı neredeyse her şeyin üstünü örten bir etiket haline geldi. Hele de siz bir kadınsanız. Süreyya Hanım’ın yaşadıkları da işte tam olarak buydu. Göğüs ağrıları, çarpıntı, aşırı terleme. Tipik panik atak bulguları değil mi? Değilmiş!
İstanbul’daki Memorial Bahçelievler Hastanesi’nde Kardiyovasküler Cerrahi Uzmanı olan Doç. Dr. Nezihi Küçükarslan, durumu net bir dille açıklıyor: “Hastanemize başvuran hastamız, göğüs ağrısı ve nefes darlığı şikayetleriyle gelmişti. Yapılan ileri tetkiklerde, ‘aort anevrizması’ yani halk arasında bilinen adıyla ‘kalp baloncuğu’ teşhisini koyduk. Damarı yer yer 6 santimetreye kadar genişlemişti ve yırtılma riski çok yüksekti.”
Peki Nedir Bu Korkutucu ‘Kalp Baloncuğu’?
Aort anevrizması, vücudumuzun en büyük atardamarı olan aort damarının duvarının zayıflayarak balon gibi genişlemesi. Adeta bir lastiğin inceleyip bombeleşmesi gibi. Ve maalesef çoğu zaman, tıpkı Süreyya Hanım’ınki gibi, hiçbir belirti vermeden sinsice ilerliyor. Yırtıldığı anda ise hayati risk inanılmaz yüksek.
Doç. Dr. Küçükarslan’ın altını çizdiği nokta çok kritik: “Panik atak ile karıştırılabilecek belirtiler aslında çok daha ciddi kalp hastalıklarının erken uyarı işaretleri olabilir. Bu nedenle bu tarz şikayetler mutlaka ciddiye alınmalı ve kardiyolojik muayeneden geçilmelidir.”
Ameliyat ve Sonrası: Hayata Tutunmak
Süreyya Hanım için zaman çok ama çok daralmıştı. Hemen ameliyata alındı. Kapalı (endovasküler) yöntemle, kasığından küçük bir kesiyle girilerek genişleyen damar bölgesine stent yerleştirildi. Ameliyat sonrası süreç de oldukça rahat geçti ve kısa sürede sağlığına kavuştu.
Yaşadığı olası bir yırtılma, onu neredeyse %90’lara varan bir ölüm riskiyle baş başa bırakabilirdi. Erken teşhis, bir kez daha bir hayat kurtardı.
Bu Belirtiler Varsa Dikkat!
- Göğüste yoğun baskı veya ağrı (Özellikle sırtına vuran bir ağrı)
- Sebepsiz yere ortaya çıkan nefes darlığı hissi
- Ani ve şiddetli çarpıntı atakları
- Sırt ağrısı
- Yutkunmada güçlük
Sonuç olarak, vücudunuzun verdiği sinyalleri asla hafife almayın. ‘Strestendir’ deyip geçmeyin. Süreyya Hanım’ın hikayesi, doğru teşhisin ve zamanında müdahalenin nasıl bir hayat kurtardığının en net, en çarpıcı kanıtı. Sağlık her şeyden önce gelir, unutmayın.
