Kış mevsiminin getirdiği düşük sıcaklıklar, yalnızca üşütmeye değil, kalp sağlığı açısından ciddi tehlikelere de zemin hazırlayabiliyor. Uzmanlar, soğuk hava koşullarının özellikle kalp damar hastalığı bulunan bireylerde hayati risk oluşturabileceği konusunda uyarıyor. 17 Aralık 2025 tarihinde güncellenen bilgilere göre, kış aylarında kalp krizi görülme sıklığı belirgin bir şekilde artış gösteriyor.
Soğuk Hava Kalbi Neden ve Nasıl Zorluyor?
Soğuk havanın vücut üzerindeki ilk etkisi, damarlarda büzüşmeye (vazokonstriksiyon) neden olmasıdır. Bu durum, kan basıncının yükselmesine ve kalbin daha fazla çalışarak vücut ısısını korumaya çalışmasına yol açar. Nabız hızlanır, kanın pıhtılaşma eğilimi artar ve tüm bu faktörler bir araya geldiğinde kalp krizi riski yükselir.
Yapılan araştırmalar, kış aylarında kandaki kolesterol seviyelerinin de yaz mevsimine kıyasla daha yüksek olduğunu ortaya koymaktadır. Altta yatan bir kalp rahatsızlığı olmasa bile, aşırı soğuklar kalp krizini tetikleyebilir. Koroner kalp hastalarında ise göğüs ağrısı (anjina), normalden çok daha düşük efor seviyelerinde bile ortaya çıkabilir.
Kimler Daha Yüksek Risk Altında?
Soğuk havanın kalp üzerindeki olumsuz etkileri herkeste aynı şiddette görülmez. Fizyolojik tepki; yaş, genel sağlık durumu ve kronik hastalıkların varlığına göre değişiklik gösterir. Özellikle şu grupların kış aylarında çok daha dikkatli olması gerekiyor:
- Kalp damar veya kapak ameliyatı geçirmiş olanlar,
- Şeker hastaları (diyabet),
- KOAH gibi kronik solunum rahatsızlığı olanlar,
- İleri yaştaki bireyler,
- Çocuklar.
Ayrıca, kışın sık görülen grip ve zatürre gibi enfeksiyonlar da kalp hastalarında ağır seyredebilir, kalp yetmezliğini şiddetlendirebilir ve hastane yatışlarına neden olabilir. Bu nedenle kardiyovasküler hastalığı bulunanların grip ve zatürre aşılarını yaptırmaları hayati önem taşır.
Kış Aylarında Kalp Sağlığını Korumak İçin Alınabilecek Önlemler
Soğuk havanın olumsuz etkilerinden korunmak ve kalp sağlığını desteklemek için günlük yaşamda bazı tedbirler almak mümkün. İşte uzmanların önerdiği başlıca önlemler:
Doğru Giyinmek: Kalın ve yünlü giysiler tercih edilmeli, vücut ısısının kaybedildiği baş, boyun ve göğüs bölgeleri özellikle korunmalıdır. Bere, atkı kullanmak ve ceketin önünü kapalı tutmak etkilidir.
Zamanlama: Açık hava yürüyüşü veya egzersiz için havanın nispeten ılık olduğu öğle saatleri tercih edilmelidir. Sabahın erken ve çok soğuk saatlerinde spor yapmaktan kaçınılmalıdır.
Beslenme ve Sıvı Alımı: Düzenli ve sağlıklı beslenmeye özen gösterilmeli, C vitamini yönünden zengin turunçgiller tüketilmeli ve yeterli miktarda sıvı alımı ihmal edilmemelidir.
Egzersizde Dikkat: Soğuk havada fiziksel aktivite yaparken vücudu zorlamamak gerekir. Karlı veya buzlu zeminlerde yürümek, hafif bir yokuşu çıkmak bile kalbe ekstra yük bindirebilir. Aktivite öncesi ağır yemeklerden ve alkolden uzak durulmalı, sık sık dinlenme molaları verilmelidir.
Doktor Kontrolü: Düzenli egzersiz yapmayan, orta yaş ve üzerindeki bireylerin, soğuk havada yeni bir egzersiz programına başlamadan önce mutlaka doktorlarına danışmaları önerilir.
Acil Durum Hazırlığı: Kalp hastalığı tanısı konmuş kişiler, dışarıdayken acil durumda kullanmaları gereken dil altı ilaçlarını yanlarında taşımalıdır. Göğüs ağrısı, nefes darlığı, baygınlık hissi gibi kalp krizi belirtileri konusunda bilinçli olunmalı ve bu durumlarda zaman kaybetmeden 112 Acil Servis aranmalı veya en yakın sağlık kuruluşuna başvurulmalıdır.
Özetle, kış mevsimi keyifli olduğu kadar bazı sağlık risklerini de beraberinde getiriyor. Soğuk havanın kalp üzerindeki fizyolojik stresini bilmek ve buna yönelik basit ama etkili önlemler almak, özellikle risk grubundaki bireyler için hayat kurtarıcı olabilir.
