
Manisa’dan yürekleri burkan bir haber geliyor. Adeta bir trajedi senaryosunu andıran bu acı olay, bir ailenin nasıl birbiri ardına gelen kayıplarla sarsıldığını gözler önüne seriyor. Önce vatan için canını veren bir evlat… Ardından, o evladın acısına ve amansız bir hastalığa daha fazla dayanamayan bir baba.
Şehit Astsubay Ümit Yılmaz’ın babası, 64 yaşındaki Mustafa Yılmaz, uzun süredir mücadele ettiği kanser hastalığına yenik düşerek hayata gözlerini yumdu. İnsan, "Daha ne kadar acı çekebilir bir insan?" diye sormadan edemiyor. Oğlunun toprağa verilmesinin üzerinden daha bir yıl bile geçmemişken, bir babanın kalbi belki de bu ağır yüke daha fazla dayanamadı.
Acıların iç içe geçtiği bir kader
Mustafa Amca’nın durumu, zaten hassastı. Oğlunun şehadet haberiyle sarsılmış, bir aile ferdini daha kaybetmenin verdiği tarifsiz hüzünle mücadele ediyordu. Üstüne bir de amansız bir hastalık… Kanser tedavisi görüyordu, evet, ama herkes bilir ki bazen beden değil, ruh yorulur ilk önce. Oğlunun ardından duyduğu hasret ve keder, onun için belki de tedaviden çok daha ağır bir yüktü.
Manisa’nın Yunusemre ilçesinde yaşayan Yılmaz ailesi, şimdi çifte bir matem içinde. Komşular, dostlar, “Başınız sağ olsun” demenin bile ne kadar yetersiz kaldığını biliyor. Böyle anlarda kelimeler yetmiyor, geriye sadece derin bir sessizlik ve içten bir dua kalıyor.
Toprağa verilecek
Mustafa Yılmaz’ın cenazesi, yarın (13 Temmuz Cumartesi) öğle namazına müteakip Manisa’nın Yunusemre ilçesindeki Uzunburun Mahallesi Mezarlığı’nda toprağa verilecek. Oğlu Ümit Astsubay’ın ebedi istirahatgahının yanı başına değil belki, ama aynı topraklarda, aynı memlekette huzur bulacaklar.
Bu, sıradan bir vefat haberi değil. Bu, vatan için canını feda eden bir kahramanın, ardında bıraktığı ailesinin çektiği çileyi, sessizce gözümüze sokuyor. Şehitler ölümsüzdür deriz, evet. Ama geride kalanlar, onların yokluğunu her gün, her saat yeniden yaşıyor. Bu haber, o acının ne denli derin ve katmerli olabileceğinin bir kanıtı adeta.