Yıllardır konuşulan, filmlerde işlenen o meşhur 'Tutankamon'un laneti' efsanesi aslında tamamen yanlış anlaşılmış. Mezarı açanların başına gelen talihsizliklerin ardında doğaüstü güçler değil, bilimsel bir gerçek yatıyormuş.
1922'de Howard Carter'ın keşfettiği mezarın açılmasından sonra birçok kişinin ölümüne neden olan şey, sandığımız gibi bir lanet değilmiş. Araştırmacılar, bu ölümlerin aslında mezarda bulunan bir tür mantardan kaynaklandığını ortaya çıkardı.
Ölümlerin Ardındaki Sır: Aspergillus Flavus
Binlerce yıl kapalı kalan mezarda gelişen Aspergillus flavus adlı mantar, özellikle bağışıklık sistemi zayıf bireylerde ölümcül enfeksiyonlara yol açmış. Ancak işin ilginç yanı, bu mantarın modern tıpta kanser tedavisinde kullanılabilecek bileşenler içermesi.
Mısır'daki antik mezarlarda yapılan son araştırmalar, bu mantar türünün bazı kanser hücrelerini yok etme potansiyeli olduğunu gösteriyor. Tabii ki kontrollü laboratuvar ortamlarında...
Bilim Dünyasında Heyecan Yaratan Keşif
Mantardan elde edilen bileşikler üzerinde çalışan bilim insanları, özellikle pankreas ve akciğer kanserine karşı umut verici sonuçlar aldıklarını belirtiyor. Tabii bu, 'gidip mezardan mantar toplayın' anlamına gelmiyor - modern tıp her şeyi steril laboratuvarlarda üretiyor artık.
Peki neden bu kadar geç fark edildi? Aslında mantarın varlığı uzun süredir biliniyordu ama kanserle ilişkisi yeni keşfedildi. Arkeologlar ve tıpçıların işbirliği sayesinde bu ilginç bağlantı ortaya çıktı.
Düşünsenize, yüzyıllardır 'lanet' diye korktuğumuz şey, belki de birçok hayat kurtaracak. İronik değil mi? Tabii bu arada, antik mezarlara girerken hâlâ dikkatli olmakta fayda var. Çünkü oradaki tek tehlike mantarlar değil!
