
Akıllı saatler artık hayatımızın vazgeçilmez bir parçası haline geldi. Adımlarımızı sayıyor, kalp atış hızımızı ölçüyor, hatta uyku kalitemizi analiz ediyorlar. Peki ya stres seviyelerimiz? İşte bu noktada işler biraz karışıyor.
Yapılan yeni bir çalışma, bu cihazların stres ölçümü konusunda pek de güvenilir olmadığını gözler önüne serdi. Araştırmacılar, "Bu sonuçlar bizi oldukça şaşırttı" diyor. Gerçekten de, teknoloji ne kadar ilerlerse ilerlesin, insan vücudunun karmaşıklığı karşısında bazen yetersiz kalabiliyor.
Peki Neden Yanılıyorlar?
Akıllı saatler genellikle cilt sıcaklığı ve terleme gibi fizyolojik verileri ölçerek stres seviyesini tahmin etmeye çalışıyor. Ancak şunu unutmamak lazım:
- Her insanın stres tepkisi farklıdır
- Fiziksel aktiviteler ölçümleri bozabilir
- Çevresel faktörler (sıcaklık, nem vb.) sonuçları etkileyebilir
Bir de şu var: Stres sadece fizyolojik bir durum değil, aynı zamanda psikolojik bir deneyim. Yani, bileğinize taktığınız küçük bir cihazın bunu tam olarak anlamasını beklemek belki de biraz fazla iyimserlik oluyor.
Kullanıcılar Ne Diyor?
"Bazen tamamen rahat olduğum halde saatim yüksek stres uyarısı veriyor," diye anlatıyor 32 yaşındaki Emre, bir akıllı saat kullanıcısı. "Diğer günlerde ise iş yerinde adeta kriz geçiriyorum ama cihazım her şeyin yolunda olduğunu söylüyor."
Uzmanlar ise bu konuda daha temkinli konuşuyor: "Bu cihazlar kesinlikle işe yarıyor ama onları bir tıbbi ekipman gibi görmemek gerekiyor. Stresiniz konusunda endişeleriniz varsa, mutlaka bir uzmana danışmalısınız."
Sonuç olarak, teknoloji harikalar yaratabilir ama insan vücudu ve zihni çok daha karmaşık bir sistem. Belki de stresimizi ölçmek için hâlâ en iyi yöntem kendimizi dinlemek ve vücudumuzun verdiği sinyalleri anlamaya çalışmaktır. Ne dersiniz?