
Tam 15 yıl. Düşünsenize, bir buçuk on yıl boyunca yüzünüzdeki kaslara hükmedememek ne demek? S.M. isimli kadın, tam da bu acı gerçekle yaşamak zorunda kalmış. Yüz felci yüzünden en basit insani tepkileri -gülümsemek, kaş çatmak, hatta göz kırpmak- bile onun için erişilmez bir lüks haline gelmiş.
Hayatının baharında yakalanmış bu illete. Ve yıllar geçtikçe umutları da tükenmeye başlamış. Ta ki o doktorla karşılaşana kadar.
Bir Doktorun İnanılmaz Müdahalesi
Prof. Dr. Murat Şahin, S.M.'nin durumunu incelerken aslında ne kadar karmaşık bir vaka ile karşı karşıya olduğunu hemen anlamış. Yüz sinirlerindeki hasar öyle ciddiymiş ki, geleneksel tedavi yöntemleriyle sonuç almak neredeyse imkansızmış. Ama pes etmek yoktu.
Ameliyat odasında geçen saatler... Her biri nakış gibi işlenmiş cerrahi müdahaleler. Ve sonunda o an: S.M. ameliyattan uyandığında, yüzünde yıllardır hissetmediği bir hareketlilik.
İlk Gülümseme: Gözlerden Süzülen Mutluluk
Ameliyat sonrası kontrolde, doktorun "Şimdi gülümseyin" demesiyle odada adeta zaman durmuş. S.M.'nin dudakları hafifçe kıpırdamış. Sonra yanaklarındaki kaslar gerilmiş. Ve işte o mucize: 15 yıl sonra ilk kez gerçek bir gülümseme!
O anı anlatırken S.M.'nin gözleri doluyor: "Kendimi yeniden insan gibi hissettim" diyor. "Yıllardır içimde sakladığım tüm duygular, o gülümsemeyle dışarı çıktı."
Tıp Dünyasında Bir Başarı Hikayesi
Bu vaka, tıp dünyası için de oldukça önemli. Çünkü kronik yüz felci vakalarında bu denli başarılı sonuçlar almak gerçekten nadir görülen bir durum. Prof. Dr. Şahin, bu başarının sırrını şöyle açıklıyor: "Doğru tanı, doğru zamanlama ve en önemlisi - pes etmemek."
Peki ya sonrası? S.M. artık hayata çok daha farklı bakıyor. "Her sabah aynaya baktığımda yüzümün hareket ettiğini görmek" diyor, "benim için en büyük mucize."
Bu hikaye bize şunu gösteriyor: Tıp her geçen gün ilerliyor ve umut asla kaybedilmemeli. Kim bilir, belki de sizin ya da sevdiklerinizin kabusu olan o hastalık, bir gün böyle bir mutlu sonla bitebilir.