Vücudunuzdaki kemikler aslında yaşayan, nefes alan dokulardır - tıpkı bir şehrin alt yapısı gibi. Peki ya bu yapıların sessizce ölmeye başladığını söylesek? İşte avasküler nekroz tam da bu: kemik dokusunun kan akışının kesilmesiyle başlayan gizli bir drama.
Ortopedi ve Travmatoloji Uzmanı Prof. Dr. Güniz, konuyla ilgili çarpıcı açıklamalarda bulundu. "Hastalar genellikle 'sadece ağrı' deyip geçiştiriyor" diyor ve ekliyor: "Oysa bu ağrılar, kemik dokusunun yardım çığlıkları aslında."
Peki Neden Bu Kadar Tehlikeli?
Avasküler nekroz - bazılarının deyimiyle 'kemik krizi' - önce küçük sinyallerle geliyor. Kalçada, dizde, omuzda hafif ağrılar... Sonra birden, kemik dokusu beslenemediği için çöküyor. Adeta bir binanın temelindeki çatlaklar gibi.
Prof. Dr. Güniz'in altını çizdiği nokta şu: "Erken evrede yakaladığımız hastalarda başarı oranımız %90'lara çıkıyor. Ama insanlar 'geçer' diye bekledikçe, eklemler geri dönüşü olmayan hasarlar alıyor."
Kimler Risk Altında?
- Uzun süreli kortizon kullananlar (bu ilaçlar kemiklerin 'beslenme hatlarını' kesiyor adeta)
- Aşırı alkol tüketimi olan bireyler
- Geçirmiş olduğu kazalarda kemik kırıkları yaşayanlar
- Bazı metabolik hastalıklara sahip olanlar
Manyetik rezonans (MR) görüntüleme bu noktada altın değerinde. "Röntgende görünmeyen hasarları MR'da net olarak görebiliyoruz" diyor Prof. Dr. Güniz. Erken teşhis konusunda bu yöntemin önemi gerçekten büyük.
Peki Tedavide Neler Yapılıyor?
- İlaç Tedavisi: Kemik yıkımını yavaşlatan ilaçlar - ama sadece erken evrelerde etkili
- Fizik Tedavi: Eklem hareket açıklığını korumak için hayati önem taşıyor
- Cerrahi Müdahaleler: İleri evrelerde kemik greftleri veya eklem protezleri gündeme geliyor
Prof. Dr. Güniz'in söylediği bir şey var ki gerçekten düşündürücü: "Hastalar protez ameliyatından korkuyor ama asıl korkmaları gereken, eklemlerini kaybetmek. Modern cerrahi tekniklerle protez ameliyatları artık çok daha güvenli."
Sonuç olarak? Kemik ağrılarını hafife almayın. Vücudunuzun verdiği sinyalleri dinleyin. Çünkü erken teşhis, sadece bir eklemi değil, hayat kalitenizi kurtarabilir.
