
Tam 116 yıl. Düşünsenize, bir insanın ömrüne neredeyse üç asır sığdırması nasıl bir duygu olmalı? İspanya'nın Katalonya bölgesinde yaşayan María Branyas Morera, tam olarak bunu başarmış durumda. Kendisi şu an dünyanın en yaşlı insanı unvanını taşıyor ve her geçen günle bu unvanı daha da sağlamlaştırıyor.
María Branyas'ın hikayesi aslında 1907 yılında, ABD'nin San Francisco kentinde başlıyor. Hayatının ilk yıllarını Amerika'da geçirdikten sonra ailesiyle birlikte İspanya'ya taşınıyor. İspanya İç Savaşı'nı, Franco dönemini, demokrasiye geçişi ve daha nicesini bizzat yaşamış bir tanık o. Tarih kitaplarında okuduklarımızı, o soludu adeta.
Peki Bu Kadar Uzun ve Sağlıklı Yaşamanın Sırrı Ne?
María Branyas'a sorarsanız, uzun yaşamın formülü sanıldığı kadar karmaşık değil. Hatta belki de bir o kadar basit. İşte onun hayat felsefesinden çıkarılabilecek birkaç altın kural:
- Düzenli ve ölçülü beslenme: Ne az, ne fazla. Her şeyin kararında olanı makbul.
- Stresten uzak durmak: Hayatın getirdiği zorluklara rağmen iç huzuru korumak.
- Merak ve öğrenme isteğini kaybetmemek: Yaş kaç olursa olsun, yeni şeyler öğrenmeye açık olmak.
- Düzenli uyku: Vücudun ve zihnin dinlenmesi için kaliteli uyku şart.
- Sosyal bağları koparmamak: Aile ve sevdiklerle kurulan güçlü ilişkiler.
Aslında bunlar hepimizin az çok bildiği şeyler değil mi? Ama işte, uygulamaya gelince sınıfta kalıyoruz genelde. María Branyas ise tam 116 yıldır bu kurallara bağlı kalmayı başarmış görünüyor.
Teknolojiden de Uzak Değil!
Yaşına rağmen teknolojiyle arası hiç de fena değilmiş Branyas'ın. Hatta bakım evindeki personel, onun düzenli olarak Twitter (X) hesabından paylaşımlar yaptığını ve takipçileriyle iletişim halinde olduğunu söylüyor. Kim bilir, belki de bu mental olarak aktif kalmasının sırlarından biridir.
Guinness Dünya Rekorları tarafından 'yaşayan en yaşlı insan' unvanını resmen elinde bulunduran Branyas, aynı zamanda İspanyol İç Savaşı'nı görmüş son kişilerden biri. Tarihe tanıklık etmenin ne demek olduğunu gerçekten biliyor yani.
Pandemi döneminde COVID-19'a yakalanmasına ve bunu atlatmasına rağmen sağlığını korumayı başarmış olması, onun direncini gösteren bir başka etken. Doktorları, onun iyileşme sürecine hayret ettiklerini özellikle belirtiyorlar.
María Branyas Morera'nın hikayesi, aslında hepimize bir şeyler fısıldıyor: Belki de uzun ve anlamlı bir ömür, sandığımızdan daha yakınımızdadır. Yeter ki ona değer verelim ve gerekli özeni gösterelim.