Avrupa Savunmaya Abanıyor: 380 Milyar Euro Sınırını Aşmak Üzere!
AB Savunma Harcamaları 380 Milyar Euro'yu Aşacak

Avrupa, tarihinin en hareketli dönemlerinden birinde savunma harcamalarını adeta zorluyor. Rakamlar öyle gösteriyor ki, kıta güvenliğe eskisinden çok daha fazla kaynak ayırma kararlılığında. Kimilerine göre gecikmiş bir hamle, kimilerine göreyse zorunlu bir refleks.

Son verilere bakıldığında, Avrupa Birliği üyesi 27 ülkenin toplam savunma bütçesinin bu yıl 380 milyar euro astronomik sınırını aşması bekleniyor. Bu, kayıtların tutulmaya başlandığından beri görülmemiş bir seviye. Hani derler ya, 'tehlike kapıya dayanınca tedbirler de artar' – tam da bu.

Rakamların Dili: Artışın Arkasındaki Nedenler

Peki ne oldu da Avrupa ülkeleri silahlanmaya bu kadar hızlı yöneldi? Aslında cevap tek kelimelik: Ukrayna. Rusya'nın komşusuna saldırısı, Avrupa'nın göbeğinde bir güvenlik krizine yol açtı. Birdenbire, sınırların ve ittifakların eskisi kadar güvenli olmadığı anlaşıldı. Bu da tabii ki bütçelere yansıdı.

Özellikle Doğu Avrupa ülkeleri – ki Rusya'ya komşular – savunma harcamalarını neredeyse ikiye katlama yarışına girdi. Polonya, Estonya, Litvanya gibi ülkeler, 'dosta güven, düşmana hazır ol' misali ciddi yatırımlar yapıyor. Batı'daki ülkeler ise biraz daha temkinli ama onlar da boş durmuyor.

Kim Ne Kadar Harcıyor?

  • Almanya, askeri bütçesine ek enjeksiyonlar yaparak Avrupa'nın en büyük askeri gücü olma unvanını korumak istiyor.
  • Fransa, nükleer caydırıcılığını güçlendirmenin yanı sıra konvansiyonel orduya da kaynak aktarıyor.
  • İtalya ve İspanya ise daha çok donanım modernizasyonuna odaklanmış durumda.

Yani kısacası, herkesin kendine göre bir derdi ve bütçesi var. Ortak nokta: daha fazla harcama.

Peki Ya Türkiye'nin Konumu?

Türkiye, NATO üyesi olarak elbette bu tablonun dışında değil. Hatta son yıllardaki savunma sanayii atılımlarıyla dikkat çeken ülkelerden biri. Kendi milli tankını, insansız hava aracını, savaş gemisini üretebilen nadir ülkelerden. Avrupa'nın bu hamlesi, Türkiye'nin de askeri kapasitesini gözden geçirmesine neden olabilir. Ne de olsa güvenlik, tek taraflı olmuyor.

Sonuç olarak, Avrupa bir dönüm noktasında. Savunma harcamalarındaki bu ciddi artış, sadece bir rakam meselesi değil. Aynı zamanda jeopolitik kaygıların, ittifakların ve gelecek korkularının bir yansıması. Bakalım bu trend devam edecek mi, yoksa bir süre sonra normale mi dönecek? Göreceğiz.