Ortadoğu'nun kanayan yarası Gazze için uluslararası diplomasi hız kesmeden devam ediyor. Avrupa Birliği ve Mısır—tam da bu kritik dönemde—bir araya gelerek bölgedeki insani duruma dair önemli mesajlar verdi.
Brüksel'de gerçekleşen zirvede taraflar, Gazze'de kalıcı bir ateşkes için yapılan görüşmeleri desteklediklerini açıkça beyan etti. Üstelik bu destek sadece sözde kalmıyor—bölgenin yeniden inşası için somut adımlar atılacağının da altı çizildi.
Diplomasinin Zirvesinden Çıkan Sonuçlar
AB Komisyonu Başkanı Ursula von der Leyen ile Mısır Cumhurbaşkanı Abdülfettah es-Sisi'nin görüşmesi aslında çok şey anlatıyor. İki taraf da insani yardımların engelsiz şekilde Gazze'ye ulaşması konusunda hemfikir. Sanki bir yarış içindeymişçesine değil de, insanlık adına ortak bir sorumluluk bilinciyle hareket ediyorlar.
Mısır—komşusu olmanın verdiği ağır yükü sırtlanmış durumda—bölgedeki istikrarın sağlanması için adeta bir köprü görevi görüyor. AB ise bu süreçte hem finansal hem de diplomatik olarak Mısır'ın yanında olduğunu vurguluyor.
Peki Ya Sonrası?
Ateşkes bir başlangıç sadece. Asıl mesele—ki bu çok daha zor—Gazze'nin yeniden ayağa kaldırılması. Yıkılan binalar, altüst olan hayatlar, kaybolan umutlar... Tüm bunların telafisi kolay değil elbette.
AB'nin bu konuda ciddi kaynak ayırmaya hazır olduğu konuşuluyor. Ancak paranın tek başına çözüm olmadığını hepimiz biliyoruz. Kalıcı barış ve istikrar olmadan, yapılan her yatırım havaya yazılmış bir yazı gibi silinip gidebilir.
Bu görüşmeler belki de buzdağının görünen kısmı. Perde arkasında kim bilir daha ne görüşmeler yapılıyordur? Diplomasinin o karmaşık labirentlerinde, her adım yeni bir kapı aralıyor çünkü.
Sonuç olarak: AB ve Mısır'ın bu ortak duruşu, Gazze için umut ışığı olabilir. Ya da—en azından—daha karanlık günlere gidişi engelleyebilir. Zaman gösterecek...
