Avrupa Birliği'nin resmi istatistik kurumu Eurostat'ın yayınladığı son veriler, AB ülkelerinde kadına yönelik şiddetin alarm verici boyutlara ulaştığını ortaya koydu. 25 Kasım 2024 tarihli raporda, Avrupa'daki her üç kadından birinin hayatı boyunca en az bir kez fiziksel veya cinsel şiddetle karşı karşıya kaldığı belirtildi.
Şiddetin Boyutları Endişe Verici
Avrupa Birliği Temel Haklar Ajansı (FRA) ve Avrupa Cinsiyet Eşitliği Enstitüsü'nün (EIGE) verilerine dayanan araştırmaya göre, AB genelinde kadınların %30,7'si hayatlarında en az bir kez fiziksel şiddet, tehdit veya cinsel şiddet mağduru oldu.
Rakamlar daha da detaylandırıldığında çarpıcı sonuçlar ortaya çıkıyor. Kadınların %13,5'i yalnızca fiziksel şiddet veya tehdit yaşarken, %17,2'si ise tecavüz dahil cinsel şiddete maruz kaldı.
Ancak en dikkat çekici noktalardan biri, şiddet mağdurlarının çok küçük bir bölümünün resmi yardım kuruluşlarına başvurması. Araştırmaya göre şiddet sonrası mağdurların sadece %20,5'i sağlık veya sosyal hizmetlerden, %13,9'u ise polisten yardım aldı.
AB'nin Tarihi Direktifi Yürürlükte
Bu endişe verici tablo karşısında Avrupa Birliği harekete geçti. AB, geçtiğimiz yıl kadına yönelik şiddetle mücadele konusunda ilk direktifini kabul etti. Bu yeni düzenlemeyle birlikte kadınların ve ev içi şiddet mağdurlarının korunması güçlendirilirken, önemli yenilikler getirildi.
Yeni direktif kapsamında siber şiddet, rıza temelli cinsel ilişki tanımı ve tecavüz gibi şiddet türleri net biçimde tanımlandı. Tüm üye ülkelerde ortak tedbirlerin uygulanması zorunlu hale getirildi.
Direktifin en önemli maddelerinden biri de zorla evlilik ve kadın sünneti gibi uygulamaların suç olarak tanımlanması oldu. Bu eylemler için 1 yıldan 5 yıla kadar hapis cezası öngörülüyor.
Üye Ülkelere 3 Yıl Süre Tanındı
AB Komisyonu tarafından yapılan yazılı açıklamada, direktifin temel amacının "kadına yönelik şiddeti AB genelinde 'ciddi bir suç' olarak tanımlamak" olduğu vurgulandı. Açıklamada ayrıca sınır ötesi takibin de güçlendirildiği daha bütüncül bir koruma sisteminin oluşturulmasının hedeflendiği belirtildi.
Üye ülkelere bu hükümleri 3 yıl içinde kendi ulusal hukuk sistemlerine uyarlama yükümlülüğü getirildi. Bu süreç tamamlandığında, AB genelinde kadına yönelik şiddetle mücadelede standart bir yaklaşım benimsenecek.
AB'nin yürütme organı Komisyon, 25 Kasım'da yaptığı açıklamada, "AB ve ötesinde kadınlara ve kız çocuklarına yönelik şiddeti (dijital şiddet de dahil) ortadan kaldırma taahhüdünü bir kez daha yeniliyor" ifadelerine yer verdi.
Bu kapsamlı düzenleme, Avrupa Birliği'nin kadına yönelik şiddetle mücadelede attığı en önemli adımlardan biri olarak tarihe geçti. Üye ülkelerin uyum sürecini başarıyla tamamlaması durumunda, milyonlarca kadının hayatında somut iyileşmeler yaşanması bekleniyor.
