AB'de Sosyal Medya İçin 16 Yaş Sınırı Önerisi: Çocuklar Korunacak
AB'den Sosyal Medya İçin 16 Yaş Sınırı Önerisi

Avrupa Parlamentosu, çocukların sosyal medya platformlarında karşılaştığı risklere karşı tarihi bir adım attı. Strazburg'da düzenlenen Genel Kurul oturumunda, çocukların çevrim içi ortamlarda korunmasını amaçlayan önemli bir önerge kabul edildi.

483 Evet Oyuyla Kabul Edilen Tarihi Karar

Avrupa Parlamentosu üyeleri, 483 evet oyuyla çocukların dijital platformlardaki fiziksel ve ruhsal sağlık risklerine karşı korunmasını öngören önergeyi onayladı. Bu karar, sosyal medya platformları için asgari yaş sınırı getirilmesi konusunda AB üyesi ülkeleri harekete geçmeye çağırıyor.

Önergede özellikle 16 yaş altı çocukların sosyal medya erişimi konusuna dikkat çekiliyor. Buna göre, 13-16 yaş aralığındaki gençlerin dijital platformlara ancak ebeveyn izniyle erişebilmeleri öngörülüyor. Daha küçük yaştaki çocukların ise bu platformlara erişiminin tamamen kısıtlanması talep ediliyor.

Çocuklar İçin Dijital Riskler ve Endişeler

Avrupa Parlamentosu'nun bu kararı almasının ardındaki temel neden, çocukların çevrim içi ortamlarda karşılaştığı fiziksel ve ruhsal sağlık riskleri. Parlamento üyeleri, sosyal medya platformlarının çocuklar üzerindeki olumsuz etkilerinin endişe verici boyutlara ulaştığını vurguluyor.

Önerge metninde, dijital platformların çocukların gelişimsel süreçleri üzerindeki potansiyel tehlikelerine dikkat çekiliyor. Siber zorbalık, uygunsuz içeriklere maruz kalma ve kişisel verilerin korunması gibi konular, alınacak önlemlerin öncelikli gerekçeleri arasında yer alıyor.

Ebeveyn Kontrolü ve Dijital Sorumluluk

Kabul edilen önerge, ebeveynlere de önemli sorumluluklar yüklüyor. 13-16 yaş arası çocuklar için öngörülen ebeveyn izni mekanizması, ailelerin çocuklarının dijital aktivitelerini takip etmesi ve yönlendirmesi anlamına geliyor.

Bu düzenleme ile birlikte, sosyal medya platformlarının da daha sıkı yaş doğrulama sistemleri geliştirmesi bekleniyor. Platformların, kullanıcıların yaşlarını doğrulamak için etkili yöntemler uygulaması ve bu konuda şeffaf olması gerekecek.

Avrupa Parlamentosu'nun bu kararı, AB üyesi ülkeler için bağlayıcı olmamakla birlikte, dijital çocuk koruma politikalarında önemli bir dönüm noktası oluşturuyor. Üye ülkelerin bu önerileri ulusal mevzuatlarına nasıl yansıtacakları ise önümüzdeki dönemde belli olacak.