Avrupa Birliği Komisyonu Başkanı Ursula von der Leyen, Türkiye ile işbirliğinin her iki taraf için de stratejik önem taşıdığını açıkladı. Brüksel'de düzenlenen basın toplantısında konuşan von der Leyen, Türkiye'nin AB için kilit öneme sahip bir ortak olduğunu belirterek ekonomik ve siyasi işbirliğinin geliştirilmesi gerektiğini vurguladı.
Gümrük Birliği Güncellemesi ve Vize Serbestisi
AB yetkilileri, Türkiye ile olan Gümrük Birliği anlaşmasının güncellenmesi konusunun öncelikli gündem maddeleri arasında yer aldığını ifade etti. Von der Leyen, "Türkiye ile ekonomik bağlarımızı güçlendirmek için Gümrük Birliği'nin modernizasyonu kritik önem taşıyor" dedi.
Diğer yandan, vize serbestisi sürecinin de yeniden canlandırılması gerektiği belirtildi. AB Komisyonu yetkilileri, vize muafiyeti müzakerelerinin tıkanmış durumda olduğunu ancak bu konuda ilerleme kaydedilmesinin karşılıklı çıkarlara hizmet edeceğini kaydetti.
Ekonomik İşbirliğinin Karşılıklı Faydaları
Türkiye-AB ekonomik ilişkilerinin her iki tarafa da önemli katkılar sağladığı vurgulanan açıklamalarda, ticaret hacminin 2023 yılında 210 milyar avroyu aştığı bilgisi paylaşıldı. Bu rakamın önümüzdeki dönemde daha da artırılmasının hedeflendiği ifade edildi.
AB yetkilileri, Türkiye'nin coğrafi konumu ve genç nüfusu nedeniyle Avrupa için stratejik önemini koruduğunu belirtti. Özellikle enerji güvenliği ve göç yönetimi alanlarında işbirliğinin sürdürülmesinin her iki tarafın da yararına olduğu vurgulandı.
Gelecek Dönem Beklentileri
2024 yılı için Türkiye-AB ilişkilerinde yeni bir sayfa açılması bekleniyor. Diplomatik kaynaklar, ekonomik işbirliğinin yanı sıra siyasi diyaloğun da güçlendirilmesi gerektiğini ifade ediyor. İki taraf arasındaki ilişkilerin çok boyutlu olarak ele alınmasının önemine dikkat çekiliyor.
Uzmanlar, Türkiye'nin AB üyeliği sürecinin uzun vadeli bir perspektifle değerlendirilmesi gerektiğini belirtirken, kısa vadede somut işbirliği projelerine odaklanılmasının daha verimli olacağını kaydediyor. Enerji, ulaştırma ve dijital dönüşüm alanlarındaki ortak projelerin ilişkileri canlandırabileceği ifade ediliyor.
Sonuç olarak, AB yetkililerinin Türkiye ile işbirliğinin sürdürülmesi yönündeki kararlılığı, önümüzdeki dönemde ikili ilişkilerin gelişimi açısından umut verici sinyaller olarak değerlendiriliyor. Ekonomik ortaklığın derinleştirilmesi ve siyasi diyaloğun yeniden canlandırılması, her iki tarafın da uzun vadeli çıkarlarına hizmet edecek adımlar olarak görülüyor.
