Brüksel'den gelen son dakika haberi adeta bir bomba etkisi yarattı. Avrupa Birliği, Donald Trump'ın yeniden gündeme getirdiği o tartışmalı Gazze planına yeşil ışık yaktı. Kimileri için şaşırtıcı, kimileri içinse beklenen bir hamleydi bu.
AB Dış İlişkiler Sözcüsü Peter Stano, gazetecilerin sorularını yanıtlarken yüzündeki ifade oldukça ciddiydi. "Trump'ın planını inceledik," dedi, kelimeleri özenle seçerek. "Ve evet, bu plana katkı vermeye hazır olduğumuzu resmen ifade edebilirim."
Detaylar Netleşiyor
Peki nedir bu planın can alıcı noktaları? Aslına bakarsanız, Trump'ın daha önceki vaatlerinden çok da farklı değil. Fakat bu sefer işin rengi değişmiş gibi görünüyor. Öyle ya, AB'nin desteği hafife alınacak bir şey değil sonuçta.
- İsrail güvenlik garantileri ön planda
- Filistin yönetimi için sınırlı özerklik
- Ekonomik kalkınma paketleri
- Bölgesel işbirliği vurgusu
Stano'nun sözlerinin altını çizdiği nokta ise şuydu: "Bu plan, bölgedeki tüm tarafların temel kaygılarını dikkate alıyor gibi görünüyor." Tabii "gibi görünüyor" ifadesi de oldukça manidardı doğrusu.
Diplomatik Dalganın Arkası
Ortadoğu'nun o bildik, karmaşık diplomasi sahnesinde bu hamle ne anlama geliyor? Uzmanlar ikiye bölünmüş durumda. Kimi "Bu, barış için son şans" diye düşünürken, kimi de "Ateşle oynamaktan farksız" yorumunu yapıyor.
Brüksel'deki bir diplomatın dediği gibi: "Hiçbir şey eskisi gibi olmayacak." Belki de haklıdır - Avrupa'nın Trump'la bu denli açık işbirliğine gitmesi, geleneksel dengeleri altüst edebilir.
Fakat şu da var: AB'nin desteği koşulsuz değil. Stano'nun da altını çizdiği gibi, "Uluslararası hukuka uygunluk" ve "İnsani standartlar" konusunda oldukça netler. Yani iş, sadece imza atmakla bitmeyecek gibi görünüyor.
Peki ya diğer aktörler? Rusya'nın ve Çin'in tepkisi merak konusu. Arap dünyasındaki yankılar ise şimdiden kendini hissettirmeye başladı bile.
Sonuç olarak, Ortadoğu'nun o bitmek bilmeyen çıkmazında yeni bir sayfa açılıyor gibi. Fakat bu sayfanın nasıl yazılacağı, Trump'ın eski planlarını nasıl revize edeceğine ve AB'nin ne kadar ileri gideceğine bağlı. Bir de tabii - her zaman olduğu gibi - bölge halklarının bu plana nasıl tepki vereceğine...