Almanya'da gündemdeki emeklilik reformu tasarısı, ülkenin siyasi dengelerini altüst ediyor. İktidardaki Hristiyan Demokrat Birliği (CDU) partisinin genç milletvekilleri, Şansölye Friedrich Merz'in emeklilik paketine karşı çıkarak koalisyon hükümetini zora soktu.
Genç Milletvekillerinden Reforma Tepki
CDU'nun genç kanadı olarak bilinen Junge Union grubuna bağlı 18 milletvekili, emeklilik reformuna karşı harekete geçti. Tasarının genç nesillere ek mali yük getireceğini savunan milletvekilleri, reform paketinin revize edilmesini talep ediyor.
İsyancı grup arasında dikkat çeken bir isim de eski Şansölye Helmut Kohl'un 28 yaşındaki torunu yer alıyor. Batı Almanya'nın Lahn-Dill bölgesinden milletvekili Johannes Volkmann liderliğindeki grup, mevcut tasarının genç kuşaklar açısından adaletsiz olduğunu vurguluyor.
Koalisyon Hükümeti Tehlike Altında
Federal Meclis'teki 630 sandalyeden sadece 12 milletvekili farkıyla güvenoyu alan Merz hükümeti, önümüzdeki ay yapılacak oylamada zor anlar yaşayabilir. 18 milletvekilinin tasarıya karşı oy kullanması durumunda koalisyon hükümeti çökme riskiyle karşı karşıya kalabilir.
Volkmann, yalnızca parlamentodaki genç milletvekillerinin değil, artan sayıda muhafazakar seçmenin de sözcüsü olduklarını belirtiyor. Diğer "isyancı" milletvekilleriyle birlikte Merz'e karşı çıkacak milletvekili sayısının 50'ye ulaşabileceği ifade ediliyor.
120 Milyar Euro Ek Maliyet
Reformun mali boyutları da tartışma konusu. Volkmann'ın hesaplamalarına göre, Merz'in mevcut emeklilik seviyelerini garanti altına alma önerileri 2040 yılına kadar 120 milyar avro ek maliyet getirecek. Bu mali yükün genç nesiller tarafından karşılanması gerekecek.
Şansölye Merz ise hafta sonu güney Almanya'da düzenlenen Junge Union toplantısında yaptığı konuşmada, "Vicdanım rahat bir şekilde bu emeklilik paketine lehte oy vereceğim" diyerek kararlılığını gösterdi. Merz, bu reformun Almanya'nın gelişen refah devletinde yapılması gereken düzenlemelerden biri olduğunu savundu.
Demografik Denge Alarm Veriyor
Almanya'nın emeklilik sistemindeki sorunlar, ülkenin hızla yaşlanan nüfusuyla daha da derinleşiyor. Şu anda her emekliyi destekleyen sadece iki çalışan bulunuyor. Bu oran birkaç yıl önce üç, 1950'lerde ise altı seviyesindeydi.
Demografik dengesizliğin doğal sonucu olarak, işverenler ve çalışanlar arasında paylaşılan zorunlu emeklilik katkı payları maaşların neredeyse %19'una yükseldi. Mevcut planlara göre bu oranın daha da artması bekleniyor.
Almanların yüzde 60'ı emekli olduklarında başvurabilecekleri başka finansman kaynaklarına sahip olsa da, giderek artan sayıda Alman emeklilik yaşı kademeli olarak 67'ye yükseltilirken, emeklilik yaşından sonra da çalışmak zorunda kalacaklarına inanıyor.
