Bakan Fidan'dan AB'ye Kritik Mesajlar: Kos İle Görüşme Detayları Açıklandı!
Bakan Fidan AB Komiseri Kos İle Görüştü

Dışişleri Bakanı Hakan Fidan'ın ajandası yine oldukça yoğun görünüyor. Bugünlerde diplomasi koridorlarında adeta fırtına gibi esen bakan, Avrupa Birliği Komiseri Oliver Varhelyi ile telefonla görüştü. Görüşme, taraflar arasındaki ilişkilerin seyri açısından oldukça kritik bir zamanlamaya denk geldi desek yanlış olmaz.

Aslında bu tür temaslar rutin gibi görünse de, bölgedeki son gelişmeler düşünüldüğünde her bir kelimenin ayrı bir anlam taşıdığını söyleyebiliriz. Öyle ya, diplomasi dünyasında 'sıradan' diye bir şey yoktur neredeyse.

Gündemde Neler Vardı?

Görüşmede Türkiye ile AB arasındaki ilişkilerin tüm boyutları ele alındı. İki taraf da mevcut durumu değerlendirme fırsatı buldu. Bakan Fidan'ın, Varhelyi'ye Türkiye'nin perspektifini aktardığı belirtiliyor. Bu arada -şahsi fikrimi söylemem gerekirse- bu tür temasların sıklığı ilişkilerin normalleşme sürecine işaret ediyor gibi görünüyor.

Bölgesel meseleler konusunda da fikir alışverişinde bulunulduğu kaydedildi. Tam olarak hangi konuların masaya yatırıldığı açıklanmasa da, bölgedeki son gelişmeler düşünüldüğünde tahmin etmek zor değil. Zaten bu tür görüşmelerde gündem her zaman 'standart' olmuyor, bazen en beklenmedik konular bile tartışılabiliyor.

İlişkilerin Seyri

Türkiye-AB ilişkileri son dönemde inişli çıkışlı bir seyir izliyor. Ancak şunu söylemeliyim ki, her iki taraf da diyaloğu sürdürme konusunda istekli görünüyor. Bu görüşme de aslında bu isteğin bir göstergesi sayılabilir. Diplomasi dediğin zaten sabır işi - bazen küçük adımlar büyük kapılar açabiliyor.

Görüşmenin samimi bir havada geçtiği ifade ediliyor. Tarafların birbirlerinin görüşlerine saygı duyduğu ve karşılıklı anlayış çerçevesinde hareket ettiği belirtiliyor. Aslına bakarsanız, diplomaside tam da bu 'samimi hava' çoğu zaman buzları eritmeye yetiyor.

Sonuç olarak, bu görüşmenin ilişkilerin normalleşme sürecine katkı sağlayacağı düşünülüyor. Tabii ki bu süreçte her şeyin bir anda değişmesini beklemek gerçekçi olmaz. Ama şunu unutmamak lazım: diplomasi yoluyla köprüler inşa etmek her zaman daha iyidir.