Ankara'da bugün gerçekleşen ve samimi bir havada geçen buluşmada Bakan Kurum, Belçikalı mevkidaşına Türkiye'nin kapılarının her zaman açık olduğunu bir kez daha hatırlattı. Görüşme, aslında iki ülke arasındaki ilişkilerin ne denli sağlam temellere oturduğunu gösteren önemli bir adım oldu.
Şu gerçeği kimse inkar edemez: Türkiye ve Belçika, yıllardır süregelen dostane ilişkilerini daha da ileri taşımak konusunda son derece istekliler. Bakan Kurum'un da altını çizdiği gibi, "İş birliğimizi her alanda geliştirmeye hazırız" sözü boşuna söylenmiş bir cümle değil.
İklim Değişikliği ve Çevre İş Birliği Ön Planda
Görüşmede en çok dikkat çeken konulardan biri -belki de en önemlisi- iklim değişikliğiyle mücadele oldu. İki ülkenin bu alandaki deneyimlerini paylaşması ve ortak projeler geliştirmesi gündeme geldi. Bakan Kurum, Türkiye'nin yeşil dönüşüm alanındaki çabalarını anlatırken oldukça heyecanlıydı.
Michel Malherbe ise Türkiye'nin bu konudaki kararlılığını takdirle karşıladığını belirtti. Doğrusu, iklim krizi gibi küresel bir sorunla başa çıkmak için uluslararası iş birliğinin ne kadar elzem olduğunu bir kez daha görmüş olduk.
Ekonomiden Kültüre Kapsamlı İş Birliği
İki ülke arasındaki mevcut iş birliklerinin değerlendirildiği görüşmede, ilişkilerin daha da derinleştirilmesi için yapılabilecekler masaya yatırıldı. Ekonomiden ticarete, kültürden eğitime kadar birçok alanda yeni projelerin hayata geçirilmesi konuşuldu.
Bakan Kurum'un şu sözleri aslında her şeyi özetler nitelikte: "Türkiye ve Belçika arasındaki dostluk köprülerini daha da güçlendirmek için çalışmaya devam edeceğiz." Bu tür açıklamalar, diplomatik nezaketin ötesinde samimi bir iş birliği arzusunu yansıtıyor bence.
Görüşmenin ardından tarafların memnuniyeti yüzlerinden okunuyordu. Önümüzdeki dönemde bu iş birliğinin somut adımlarla destekleneceğini şimdiden söyleyebiliriz. Nihayetinde, uluslararası ilişkilerde bu tür samimi diyaloglar her zaman olumlu sonuçlar doğuruyor.
