Brüksel'de bugün gerilim dolu saatler yaşandı. Belçika Dışişleri Bakanı Hadja Lahbib, tam da öğle saatlerinde beklenmedik bir hamle yaparak İsrail'in Belçika Büyükelçisi'ni acilen bakanlığa çağırdı. Bu, sıradan bir diplomatik görüşmeden çok daha fazlasıydı - adeta bir ihtar gibiydi.
Olayın merkezinde, İsrail'in son dönemde Gazze'de izlediği politikalar var. Belçika hükümeti, özellikle sivil kayıplar konusunda giderek artan endişelerini resmi olarak iletti. Lahbib'in ofisinden yapılan açıklamada, "İnsani durumun vahameti" vurgusu öne çıkıyordu.
Diplomatik Fırtına Nasıl Gelişti?
Aslında bu hareket bir anda ortaya çıkmış değil. Son birkaç haftadır Belçika'dan gelen açıklamalar, İsrail politikalarına yönelik hoşnutsuzluğun giderek arttığını gösteriyordu. Fakat bugünkü adım, bu hoşnutsuzluğun en üst seviyeye taşındığının resmi kanıtı oldu.
Dış politika gözlemcileri, bu tür "çağrıların" diplomasi dilinde ne kadar ağır bir anlam taşıdığını çok iyi biliyor. Bu, sıradan bir danışmadan ziyade, ciddi bir uyarı ve rahatsızlığın en üst düzeyde ifade edilmesi demek.
Uluslararası Yansımalar
Belçika'nın bu hamlesi, Avrupa Birliği içindeki diğer ülkelerin de benzer endişeler taşıdığını gösteriyor. Sanki buzdağının görünen kısmı gibi - arka planda çok daha büyük diplomatik hareketlilikler olabilir.
Brüksel'deki siyasi çevrelerde konuşulanlara bakılırsa, bu hareket sadece sembolik bir tepki değil. Belçika'nın İsrail politikalarına yönelik tutumundaki değişimin somut bir göstergesi. Kim bilir, belki de önümüzdeki günlerde diğer Avrupa başkentlerinden de benzer adımlar görebiliriz.
Şu an için her iki taraf da görüşmelerin içeriği hakkında detay paylaşmıyor. Fakat bu sessizlik, aslında her şeyi anlatıyor gibi. Diplomasi bazen en yüksek sesle, tam da sessizken konuşur çünkü.