Paris'te siyasi hava bugün alışılmadık derecede elektrikli. Sanki şehrin her köşesinde tarihi bir anın yaklaştığını hissedebiliyordunuz. Ve öyle de oldu.
Élysée Sarayı'ndan gelen resmi açıklama, Fransız siyaset sahnesinde adeta bir deprem etkisi yarattı. Gabriel Attal - evet, o daha dün gibi Milli Eğitim Bakanı olarak görev yapan isim - artık Fransa'nın yeni başbakanı.
Gençlik Rüzgarı
34 yaşında. Bunu bir düşünün. Çoğu siyasetçinin kariyerlerine yeni başladığı bir yaşta, Attal şimdiden Matignon'daki o tarihi binanın kapılarını aralıyor. Üstelik sadece Fransa'nın en genç başbakanı olmakla kalmıyor, aynı zamanda ülkenin ilk açık gay başbakanı olarak da tarihe geçiyor.
Peki bu ani değişikliğin arkasında ne var? Söylentilere göre, Macron'un partisi için kritik öneme sahip olan Avrupa seçimleri yaklaşırken, hükümete taze bir kan ve enerji getirme ihtiyacı hissediliyordu. Attal'ın popülaritesi ve medyatik duruşu, tam da bu noktada devreye girdi.
Borne Dönemi Kapandı
Élisabeth Borne'un 20 aylık başbakanlık serüveni ise beklenmedik şekilde sona erdi. Aslında kimse şaşırmadı desem yalan olur - son haftalardaki gerilimler ve emeklilik reformu gibi tartışmalı konulardaki sıkıntılar, değişimin ayak seslerini duyuruyordu adeta.
Borne'un istifası cumartesi günü resmiyet kazanmıştı. Şimdi o, Fransa'nın modern tarihindeki ikinci kadın başbakan olarak tarihteki yerini aldı bile.
Yeni Yüz, Yeni Stil
Attal'ın yükselişi gerçekten dikkat çekici. 2017'de Sosyalist Parti'den Macron'un cumhurbaşkanlığı kampanyasına geçiş yapmıştı. O günden bu yana sürekli yükselen bir grafik çizdi - hükümet sözcülüğü, bütçe bakanlığı ve en son milli eğitim bakanlığı.
Milli Eğitim Bakanı olarak geçirdiği altı aylık süre içinde bile fark yarattı. Okul üniforması denemeleri ve sınıflarda cüppe giyilmesi gibi - bazılarına göre sembolik, bazılarına göre ise gereksiz olan - tartışmalı kararlarıyla sık sık gündeme geldi.
Ancak şunu söylemeliyim: Fransız siyasetinde bu tür hızlı yükselişler her zaman kolay olmuyor. Attal'ın önünde aşması gereken önemli engeller var - muhalefetin sert eleştirileri, içerideki huzursuzluklar ve tabii ki yaklaşan Avrupa seçimleri.
Macron'un Hamlesi
Bu atama, Macron'un siyasi dehasının bir göstergesi mi yoksa çaresizliğinin işareti mi? Bence biraz ikisi de. Cumhurbaşkanı, partisinin Avrupa seçimlerinde Marine Le Pen'in aşırı sağcı Ulusal Birlik partisi karşısında zorlanacağını görüyor. Attal gibi genç, karizmatik ve medyatik bir isim, seçmenin dikkatini çekmek için tam ihtiyaç duyduğu şey olabilir.
Ama şu var ki - Fransız siyaseti hiç tahmin edilemez olmadı bu kadar. Attal'ın başbakanlığı Fransa'ya ne getirir, zaman gösterecek. Bir tek şey kesin: Paris'teki siyasi hava, önümüzdeki günlerde çok daha hareketli olacak.