Almanya Şansölyesi Merz'tan Çarpıcı Ankara Açıklaması: 'İş Birliğimiz Avrupa Güvenliği İçin Hayati Önemde'
Merz: Türkiye-Almanya İş Birliği Avrupa İçin Vazgeçilmez

Ankara'da bugün gerçekleşen o önemli buluşma, Avrupa'nın güvenlik haritasını yeniden şekillendirebilecek nitelikteydi. Almanya Şansölyesi Friedrich Merz, adeta diplomatik bir fırtına gibi esti başkentten içeri girerek, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'la kader birliği yaptığımız şu günlerde nefes kesen açıklamalarda bulundu.

Şansölye Merz, kelimenin tam anlamıyla şöyle dedi: "Türkiye ile iş birliğimiz -inanın bana- Avrupa'nın güvenliği söz konusu olduğunda vazgeçilmez bir öneme sahip." Bu cümle, odadaki herkesi etkilemişti doğrusu. Sanki uzun süredir duyulmayan bir gerçeği haykırıyordu.

Avrupa'nın Güvenlik Şifresi Ankara'da Saklı

Görüşmedeki atmosfer gerçekten dikkat çekiciydi. İki lider arasındaki diyalog, sıradan diplomatik nezaketin çok ötesine geçmişti. Merz'in vurguları öyle güçlüydü ki, Avrupa'nın güvenlik mimarisinin temel taşlarından birinin Türkiye olduğunu bir kez daha hatırlattı hepimize.

Aslında bu ziyaret beklenenden daha anlamlıydı. Zira küresel gerilimlerin tırmandığı, sınırların yeniden tartışıldığı bir dönemde, Berlin-Ankara hattının ne kadar hayati olduğunu gösterdi. Şansölye'nin kelimeleri boş laflar değil, adeta jeopolitik bir gerçekliğin itirafı gibiydi.

İş Birliğinin Altın Çağı mı Geliyor?

Görünen o ki, iki ülke arasındaki ilişkiler yeni bir sayfa açıyor. Merz'in bu çıkışı -ki oldukça cesurca- Avrupa'daki dengeleri de etkileyecek türden. Zamanlama mükemmeldi doğrusu, tam da ihtiyaç duyduğumuz bir mesajdı.

Peki ne anlama geliyor tüm bunlar? Avrupa'nın güvenlik konusunda Türkiye'siz yapamayacağını kabul etmesi, aslında çok daha büyük bir resmin parçası. Coğrafi konumumuz, askeri kapasitemiz ve diplomatik ağırlığımız Berlin'in gözünde artık çok daha değerli.

Sonuç olarak, bugün Ankara'da yaşananlar sadece rutin bir ziyaretin çok ötesindeydi. Avrupa'nın güvenlik mimarisinde Türkiye'nin merkezi rolünün bir kez daha teyit edilmesi, önümüzdeki dönemde çok daha derin iş birliklerinin kapısını aralayabilir. Kim bilir, belki de yeni bir stratejik ortaklık dönemi başlıyor...