Alman devi Zalando, Brüksel'in dijital dünyaya getirdiği yeni kurallar karşısında adeta duvara toslamış oldu. Hani derler ya, 'devlet ile baş edilmez' diye... Öyle bir şey işte.
Avrupa Birliği Adalet Divanı, oy birliğiyle aldığı tarihi kararla Zalando'nun itirazını reddetti. Markanın, 'ben sadece bir perakendeciyim, platform değilim' savunması havada kaldı. Mahkeme çok net konuştu: "Üçüncü taraf ürünlerini listeleyen her site, Dijital Hizmetler Yasası'na tabidir" dedi.
Peki Bu Ne Demek Oluyor?
Artık Zalando –evet, sadece kendi ürünlerini satsa bile– yasanın tüm sorumluluklarını üstlenecek. Yani:
- İçerikleri çok daha sıkı denetleyecek
- Yasa dışı ürünleri anında kaldıracak
- Kullanıcı şikayetlerine hızlı yanıt verecek
- Algoritma şeffaflığı sağlayacak
Zalando'nun avukatları mahkemede, 'biz sadece kendi ürünlerimizi satıyoruz, üçüncü parti yok' demişti. Ama mahkeme bu argümana yüz vermedi. 'Satış yapmasanız bile, platform özelliği gösteriyorsunuz' dendi.
Sonuçları Neler Olacak?
Bu karar, sadece Zalando'yu değil; tüm benzer e-ticaret sitelerini vuracak. Avrupa'da dijital perakendenin kuralları yeniden yazılıyor adeta. Artık her büyük platform, içerikten doğrudan sorumlu tutulacak.
Zalando karara itiraz hakkını kullanabilecek mi? Evet, ama yol uzun. Ve bu arada, yeni kurallara uymak zorunda. Aksi takdirde, milyonlarca euroyu bulan cezalarla karşılaşabilir.
Dijital dünyanın 'vahşi batı' dönemi sona eriyor galiba. AB, teknoloji devlerine 'daha fazla sorumluluk, daha fazla şeffaflık' diyerek kuraları sıkılaştırıyor. Zalando da bu değişimin ilk kurbanlarından biri oldu.
