
Mavi suların üzerinde adeta bir rüya gibi süzülen bu devasa yapı, lüksün ve ihtişamın yeni simgesi oldu. Deniz tutkunlarını kendine hayran bırakan 'yüzen saray', tam 150 milyon euro gibi astronomik bir fiyat etiketiyle alıcılarını bekliyor.
Mühendislik Harikası mı, Yoksa Lüksün Dorukları mı?
Bu mega yatı diğerlerinden ayıran ne mi? Öncelikle -inanması güç ama- kendi helipad'ı var! Evet, yanlış duymadınız. Aceleniz varsa, yata helikopterle iniş yapabiliyorsunuz. (Kim demiş deniz yolculuğu yavaştır diye?)
İç mekânlar ise görenleri adeta büyülüyor:
- Altı adet lüks suit
- Mermer banyolar (evet, denizin ortasında!)
- Sinema salonu - tabii ki 4K
- Şarap mahzeni - en nadide şaraplar için
Dış tasarımı ise -açıkçası- bir sanat eseri kadar etkileyici. Parlak beyaz gövdesi güneşte adeta ışık saçarken, geniş güverteleri Akdeniz'in bütün güzelliklerini ayaklarınızın altına seriyor.
150 Milyon Euro'yu Hak Ediyor mu?
Bu fiyat etiketi elbette herkesin aklını karıştırıyor. Ancak uzmanlara göre, bu yat sadece bir ulaşım aracı değil, aynı zamanda yüzen bir prestij sembolü. Öyle ki, bu tarz mega yatlar artık sadece ulaşım için değil, iş görüşmeleri ve özel etkinlikler için de tercih ediliyor.
Bir yat düşünün ki:
- Tam 8 mürettebat üyesi sadece sizin konforunuz için çalışıyor
- Yemeklerinizi Michelin yıldızlı şefler hazırlıyor
- Kişisel dalış ekipmanlarınızla mavinin derinliklerine dalabiliyorsunuz
Peki ya yakıt tüketimi? Eh, bu konuda pek çevreci sayılmaz - ama zaten böyle bir lüksü göze alanlar için bu küçük bir detay olsa gerek!
Deniz tutkunları ve lüks düşkünleri şimdiden bu 'yüzen saray' için sıraya girdi bile. Sizce bu fiyat abartılı mı, yoksa böyle bir ihtişam için makul mu?