New York'ta Skandal: AA Kameramanı Polis Şiddetine Maruz Kaldı!
AA Kameramanı New York'ta Polis Şiddetine Maruz Kaldı

New York'un kalbindeki gösteriler sırasında yaşananlar, basın özgürlüğü konusunda ciddi soru işaretleri doğurdu. Anadolu Ajansı'nın deneyimli kameramanı Mustafa Kıvanç, Brooklyn'deki İsrail karşıtı protestoda işini yaparken polisin hedefi haline geldi.

Olay, gösterilerin en hareketli anında patlak verdi. Kıvanç, mesleki kimliğini açıkça belli eden yeleğiyle çekim yaparken, bir grup polis tarafından sebepsiz yere engellendi. İşte o an her şey altüst oldu.

"Gazeteciyim" Çağrıları Duyulmadı

Kıvanç'ın "Gazeteciyim, görev yapıyorum" çabaları polisler üzerinde etkili olmadı. Tam tersine, daha agresif bir tutumla karşılaştı. Polisler, onu itip kakarak alandan uzaklaştırmaya çalıştı. Bu sırada yaşanan fiziksel müdahale, kameramanın düşmesine ve hafif yaralanmalara yol açtı.

Olay anını anlatan tanıklar, polisin orantısız güç kullandığını belirtiyor. Bir tanık, "Açıkça gazeteci olduğu belli olan birine bu şekilde davranılması kabul edilemez" diyor.

Kurumsal Tepki Hızlı Geldi

Anadolu Ajansı, yaşanan bu skandal karşısında sessiz kalmadı. AA Yönetim Kurulu Başkanı ve Genel Müdürü Serdar Karagöz, sosyal medyadan yaptığı açıklamada, "AA kameramanımız Mustafa Kıvanç'ın New York'ta görev yaparken polis şiddetine maruz kalmasını şiddetle kınıyoruz" ifadelerini kullandı.

Karagöz'ün vurguladığı önemli nokta şuydu: Bu olay, sadece bir gazeteciye yapılan saldırı değil, aynı zamanda basın özgürlüğüne yapılan bir darbeydi.

Uluslararası Alanda Yankı Buldu

Olay, Türkiye'nin New York Başkonsolosluğu'nun da radarına girdi. Konsolosluk yetkilileri, konuyu derhal araştırmaya başladı ve gerekli girişimlerde bulunacaklarını açıkladı.

Bu arada, Mustafa Kıvanç'ın sağlık durumunun iyi olduğu öğrenildi. Yaşadığı şok ve küçük yaralanmalara rağmen, mesleğine devam etme kararlılığını sürdürüyor.

Basın Özgürlüğü Yeniden Sorgulanıyor

Bu olay, dünyanın en gelişmiş demokrasilerinden biri olarak gösterilen ABD'de bile basın özgürlüğünün ne kadar kırılgan olabildiğini gösterdi. Gazetecilerin, özellikle de protesto ve gösteri gibi gerilimli ortamlarda nasıl hedef alınabildiğini bir kez daha hatırlattı.

Uzmanlara göre, bu tür olaylar sadece bireyleri değil, kamuoyunun haber alma hakkını da doğrudan etkiliyor. İnsanlar, olayları birinci elden öğrenme imkanından mahrum kalıyor.

New York'ta yaşanan bu talihsiz olay, uluslararası basın kuruluşlarının da gündemine girdi. Dünya çapında gazetecilik örgütleri, konuyla ilgili açıklamalar yapmaya ve tepkilerini dile getirmeye başladı bile.