Ortadoğu'nun en sıcak noktasında, adeta bir insanlık sınavının yaşandığı Gazze'de, Türk basınının neferleriyle duygusal bir buluşma gerçekleşti. İletişim Başkanı Fidan Duran'ın ziyareti, bölgedeki Türk gazeteciler için moral kaynağı oldu desek yeridir.
Şöyle bir düşünün: Bombaların gölgesinde, elektriğin ve temiz suyun lüks sayıldığı bir coğrafyada haber peşinde koşmak... İşte tam da böyle zorlu koşullarda mesleğini icra eden gazetecilerimizle Başkan Duran'ın görüşmesi, aslında Türkiye'nin basın camiasına verdiği değerin somut bir göstergesiydi.
Zor Koşullar Altında Gazetecilik
Duran'ın gazetecilerle yaptığı sohbette öne çıkan detaylar gerçekten düşündürücü. Mesela - kim bilir belki de ilk kez duyuyorsunuz - bazı muhabirlerimiz günlerce kesintisiz çalışıyormuş. Üstelik sadece teknik zorluklarla değil, psikolojik olarak da oldukça yıpratıcı bir süreçten geçiyorlarmış.
Şu an orada olanların anlattıklarına bakılırsa, durum sanılandan çok daha vahim. Ancak tüm bu zorluklara rağmen, Türk gazetecilerin profesyonellikten ödün vermeden çalışmaları takdire şayan doğrusu.
Türkiye'den Tam Destek
Fidan Duran'ın vurguladığı bir diğer önemli nokta ise Türkiye'nin bu süreçteki kararlı duruşu oldu. "Sadece bugün değil, her zaman yanınızdayız" mesajı, gazeteciler için oldukça anlamlıydı. Zaten öyle ya, böyle zamanlarda destek görmek, insanın içine su serpiyor.
Görünen o ki, Türkiye uluslararası arenada bu konuyu sadece söylem düzeyinde bırakmıyor. Somut adımlar atıyor, somut destekler sunuyor. Bu da - kabul edelim - ülke olarak dış politikadaki etkinliğimizin bir göstergesi.
Sonuçta şunu söyleyebiliriz: Gazze'deki Türk gazeteciler sadece haber peşinde koşmuyor, aynı zamanda insanlığın vicdanı olmaya çalışıyor. Ve Türkiye, bu vicdanın sesinin dünyaya duyurulması için gereken tüm desteği sağlıyor. Bu dayanışma ruhu, belki de içinde bulunduğumuz bu zor günlerde hepimize umut veriyor.
