Gazeteci Salih'e İstanbul'da Gıyabi Cenaze Töreni: Filistin İçin Kalemiyle Savaşan Ses Sustu
Gazeteci Salih'e İstanbul'da Gıyabi Cenaze

İstanbul'un o her zamanki koşuşturmacası içinde, bugün farklı bir hüzün vardı. Sanki şehrin kalbi, kilometrelerce ötede son nefesini veren bir kalem işçisi için atıyordu. Filistin davasının yılmaz savunucusu gazeteci Abdülhamid Salih için Fatih Camii'nde gıyabi cenaze namazı kılındı.

Camii avlusu, Salih'in hayatını adadığı o büyük davanın yükünü omuzlarında hisseden insanlarla doluydu. Kimi meslektaşı, kimi seveni, kimi de sadece haklı bir davaya destek vermek isteyen sıradan insanlardı. Hepsinin yüzündeki o buruk ifade aynı soruyu soruyordu: "Neden hep en gür sesler erken susturulur?"

Kalemiyle Savaşan Bir Ömür

Abdülhamid Salih denince akla gelen ilk şey, onun keskin kalemi ve yılmaz duruşuydu. Öyle ya, bazı insanlar silahla değil kelimelerle savaşır. O da ömrünü Filistin'in sesi olmaya adamıştı. Yazdığı her satır, adeta bir direniş manifestosuydu.

Salih'in gazetecilik kariyeri -düşünsenize- tam otuz yıl sürmüş. Otuz yıl boyunca kalemini hiç bırakmadan, yorulmadan, usanmadan yazmış. Bugün onu anmaya gelenlerden biri şöyle diyordu: "O, Filistin'in yaşayan hafızasıydı." Gerçekten de öyleydi - tarihe not düşen bir gazeteciydi.

Son Veda

Cenaze namazı öncesi cami avlusunda tuhaf bir sessizlik hakimdi. İnsanlar bir yandan dua ediyor, bir yandan da içlerinden Salih'in yazılarını okuyor gibiydi. İmamın okuduğu her sure, sanki gazetecinin o son nefesine eşlik ediyordu.

Salih'in ailesi, sevenleri ve meslektaşları -hepsi oradaydı. Yüzlerindeki ifade sadece üzüntü değil, aynı zamanda bir direnç de taşıyordu. Çünkü biliyorlardı ki Salih'in mirası, onun bıraktığı yerden devam edecek.

Namaz sonrası dualar edildi, gözyaşları saklanmaya çalışıldı. Ama kimse için kolay değildi bu veda. Çünkü Salih sadece bir gazeteci değil, aynı zamanda bir davanın da neferiydi.

İstanbul'daki bu tören, aslında çok daha büyük bir şeyin simgesiydi. Bir gazetecinin ardından yapılan son veda, aynı zamanda tüm Filistin halkının sesine dönüşmüştü. Salih belde bedenen aramızdan ayrıldı ama kalemiyle yarattığı o gür ses, hiç susmayacak.