Gazetecilere Korkunç Baskın: Önce Tehdit, Sonra Şiddet ve Telefon Gasbı!
Gazetecilere Baskın: Tehdit, Şiddet ve Telefon Gasbı

İstanbul'da dün akşam saatlerinde yaşanan olay, adeta bir kabus gibi başladı. İki gazeteci, rutin işlerini yaparken kendilerini birdenbire nefretin ve şiddetin ortasında buldular. Öyle ki, bu saldırının detayları duyanları şoke etmeye yetiyor.

Olay yerine ilk ulaşan tanıkların anlattıkları tüyler ürperticiydi. "Önce sözlü tacizle başladı her şey," diyor bir görgü tanığı. "Sonra birden fiziksel şiddete dönüştü. Hiç beklemiyorlardı, yüz ifadelerindeki şaşkınlığı unutamıyorum."

Tehditler Havada Uçuştu

Saldırganların ilk hamlesi sözlü tehditler oldu. Gazetecilere, mesleklerini icra ettikleri için açıkça gözdağı vermeye çalıştılar. "Bu işi bırakın yoksa sonunuz iyi olmaz" benzeri sözler havada uçuşurken, ortam giderek geriliyordu.

Ve sonra... İşte o an her şey daha da kötüye gitti. Tehditler fiziksel şiddete dönüştü. Gazeteciler, hiç acımadan darp edildi. Yumruklar, itişmeler... Sanki bir aksiyon filmi sahnesi gibiydi ama maalesef gerçekti.

Telefonları Zorla Alındı

En can sıkıcı kısım ise belki de şuydu: Saldırganlar, gazetecilerin telefonlarına el koydular. Evet, yanlış duymadınız. Mesleki faaliyetlerini engellemek için tüm iletişim araçlarını gaspetmeye kalktılar.

Olay sonrasında bölgeye polis ekipleri sevk edildi. Ancak -ve bu kısım gerçekten düşündürücü- saldırganlar olay yerinden uzaklaşmayı başardılar. Şu an için kim oldukları veya nereye gittikleri bilinmiyor.

Yaralı gazeteciler ise hemen tıbbi yardım aldı. Durumlarının iyi olduğu söyleniyor ama psikolojik olarak bu travmayı atlatmaları zaman alacak gibi görünüyor.

Basın Özgürlüğüne Darbe

Bu olay, sadece iki gazeteciye yapılan bir saldırı değil aslında. Tüm basın camiasına, demokrasiye ve ifade özgürlüğüne yapılmış bir meydan okuma. Gazetecilerin çalışma hakkına yönelik kabul edilemez bir saldırı.

Mesleğini yapmaya çalışan gazetecilere yönelik bu tür saldırılar, maalesef son zamanlarda artış gösteriyor. Bu son olay da gösterdi ki, basın özgürlüğü konusunda hala kat etmemiz gereken çok yol var.

Yetkililer konuyla ilgili soruşturma başlattıklarını açıkladı. Umarım bu sefer failler bulunur ve adalet yerini bulur. Çünkü gazetecilerin güvenliği, demokrasimizin de güvencesi aslında.