
Gazze'de yaşananlar gerçekten insanlık dışı. Hamas'ın açıklamasına göre, İsrail güçleri bölgedeki gazetecilere yönelik akıl almaz suçlar işliyor. Sanki gerçeklerin ortaya çıkmasını engellemek için her yolu deniyorlar.
Ortadoğu'da olan bitenleri anlamak zor ama şu kesin: Gazetecilere yönelik saldırılar sadece mesleki bir tehdit değil, aynı zamanda demokrasiye ve insan haklarına vurulan bir darbe. Hamas'ın sözcüsü, "İsrail'in işlediği barbarca suçlar artık dünyanın gözü önünde" diyor ve ekliyor: "Bu, savaş suçlarını örtbas etme çabasıdır."
Uluslararası Toplum Nerede?
Belki de en rahatsız edici soru bu: Uluslararası toplum neden hala sessiz? Hamas'ın çağrısı açık: "Dünya bu vahşete seyirci kalamaz." Gazze'deki durum giderek kötüleşirken, medya çalışanları hedef haline geliyor. İsrail'in bu tutumu -ki oldukça tartışmalı- uluslararası hukuku hiçe sayıyor gibi görünüyor.
Aslında olan biten, savaşın karanlık yüzünü bir kez daha gözler önüne seriyor. Gazeteciler -ki onlar olmadan haber alma özgürlüğümüz kısıtlanır- adeta hedef tahtasına konulmuş durumda. Hamas'ın ifadesiyle, "İsrail, Gazze'deki vahşeti gizlemek için gazetecilere saldırıyor."
Gerçekler Ortaya Çıkmalı
Peki ne yapılmalı? Öncelikle, bu suçların hesabı sorulmalı. Hamas'ın da vurguladığı gibi, uluslararası kuruluşlar derhal harekete geçmeli. Gazetecilere yönelik saldırılar -ki bunlar insanlık suçu kapsamına giriyor- durdurulmalı.
Sonuç olarak, Gazze'deki durum içler acısı. İsrail'in gazetecilere yönelik tutumu kabul edilemez. Hamas'ın çağrısı net: Dünya bu vahşete göz yummamalı. Gerçekler -ne pahasına olursa olsun- ortaya çıkmalı.