Yine kan. Yine gözyaşı. Gazze Şeridi'nde İsrail ordusunun düzenlediği son saldırı, bir gazetecinin daha hayatını kaybetmesine yol açtı. Filistinli gazeteci Abdullah Nedim Ebu Ceyş, adeta bir av gibi takip ediliyordu sanki.
Olay, Han Yunus kentinde meydana geldi. Ebu Ceyş, evinin yakınlarında görev başındaydı. Aniden patlayan sesler ve ardından gelen yangın... İsrail savaş uçakları, hiçbir uyarı yapmadan sivillerin yaşadığı bölgeyi hedef almıştı.
Uluslararası Sessizlik Skandalı
Dünya ne yapıyor peki? Aynı soruyu sormaktan yorulduk artık. BM'nin 'endişe' açıklamaları, Batılı ülkelerin 'ölçülü tepkileri'... Hepsi birer komedi aslında. Gazetecileri korumak için kurulmuş uluslararası anlaşmalar raflarda tozlanıyor.
Filistin Enformasyon Bakanlığı'nın açıklaması çarpıcı: "Bu, gazetecilere yönelik kasıtlı bir imha politikasıdır." Bakanlık, İsrail'i uluslararası hukuku ihlal etmekle suçlarken, somut adımların atılması için çağrı yaptı.
- Ebu Ceyş, bu yıl Gazze'de hayatını kaybeden 5. gazeteci oldu
- Saldırıda 3 sivil daha yaralandı
- Yaralıların durumu kritik
Rakamlar Dehşet Verici
Sayılar soğuk geliyor insana ama gerçekler bunlar: İsrail'in Gazze'deki saldırılarında şu ana kadar 150'den fazla gazeteci hayatını kaybetti. Bu, modern savaş tarihinde görülmemiş bir rakam. Gazetecileri Koruma Komitesi'nin verilerine göre, Filistin dünyada gazeteciler için en tehlikeli bölgelerden biri haline geldi.
Peki ne olacak? Uluslararası toplum bu vahşete seyirci kalmaya devam mı edecek? İnsan hakları örgütleri, acilen bağımsız bir soruşturma komisyonu kurulmasını talep ediyor. Ancak İsrail, tüm bu çağrılara kulaklarını tıkıyor.
Son söz: Gazze'de gazetecilik yapmak, ölümle dans etmek gibi bir şey. Ama gerçekler ortaya çıkacak - er ya da geç. Ebu Ceyş'in kamerası sustu belki, ama onun izinden giden binlerce gazeteci bu zulmü dünyaya duyurmaya devam edecek.
