Biliyor musunuz, bazen öyle davalar oluyor ki sonuçları insanı hem şaşırtıyor hem de düşündürüyor. İşte tam da böyle bir gelişme yaşandı Leman dergisiyle ilgili yürütülen soruşturmada.
Savcılık, epeyce bir süredir devam eden bu dosyayı nihayet kapattı. Ve beklenmedik bir karara imza attı: Takipsizlik. Evet, yanlış duymadınız - dava açılmasına gerek görülmedi.
Peki Neydi Bu Soruşturmanın Arkasındaki Sebep?
Geçtiğimiz aylarda yayınlanan bir karikatür, birdenbire gündemi olduça meşgul etmişti. Öyle ki, bazı kesimler bu çizimi oldukça sert bir dille eleştirmişti. Hatta o dönemde sosyal medyada epeyce gürültü kopmuştu - hatırlarsınız belki.
Savcılık ise -beklentilerin aksine- suç unsuru olmadığı kanaatine vardı. Aslında düşününce, ifade özgürlüğü ile sınırların nerede başlayıp nerede bittiği hep tartışma konusu olmuştur. Bu karar da o tartışmalara yeni bir boyut katacak gibi duruyor.
Detaylar ve Tepkiler
Karar açıklandıktan sonra tabii ki farklı tepkiler geldi. Kimileri 'Adalet yerini buldu' derken, kimileri de kararı eleştirmekte gecikmedi. Şahsen düşünüyorum da, bu tür konular her zaman toplumun farklı katmanlarında farklı yankılar uyandırıyor.
Medya çevrelerinden gelen ilk yorumlar ise oldukça ilginçti. Bazıları savcılığın kararını 'cesur' olarak nitelendirirken, bazıları da eleştiri oklarını esirgemedi. Zaten bu tür konular hep böyle değil midir? Herkesin kendine göre bir bakış açısı var.
Dergi çalışanları ise -anladığım kadarıyla- rahat bir nefes almış durumda. Uzun süredir devam eden bu belirsizlik onları epeyce germiş olmalı. Artık önlerine bakma zamanı geldi diye düşünüyorum.
Peki ya siz ne düşünüyorsunuz? Basın özgürlüğü ile kişilik hakları arasındaki denge nasıl olmalı? Bazen gerçekten karar vermek zor olabiliyor.
