
Dünya siyasetinin en renkli isimlerinden Donald Trump'ın ağzından çıkan her söz, adeta küresel bir deprem etkisi yaratıyor. Fakat bu kez işler biraz karıştı. Muhalif medya kanallarının, Trump'ın son seçimlere dair açıklamalarını alıp başka türlü göstermeye kalkıştığı iddiaları ortalığı karıştırdı.
Olay şu: Trump, belirli seçim bölgelerindeki düzensizliklerden bahsetmişti aslında. Ama muhalif yayın organları -ne yazık ki- bu sözleri alıp "Trump tüm seçimler hileli diyor" şeklinde servis etmeyi tercih etti. Bu da haliyle büyük bir algı operasyonunun fitilini ateşledi.
Manşetlerdeki Oyun: Kelimelerle Nasıl Oynandı?
Aslında meselenin özü şu: Bazı medya kuruluşları, Trump'ın eleştirilerini kasıtlı olarak genelleştirerek sunmuş. Oysa Trump'ın hedefi belirli eyaletlerdeki usulsüzlüklerdi - tüm seçim sistemi değil. Aradaki bu ince ama kritik fark, haber dilinde bilinçli olarak silikleştirilmiş.
Peki neden böyle bir yola başvuruldu? Cevap basit: Trump karşıtı kamuoyu oluşturmak. Muhalif medya, eski başkanın sözlerini çarpıtarak onu "demokrasi düşmanı" gibi göstermeye çalıştı. Bu da -itiraf etmek gerekirse- oldukça tehlikeli bir oyun.
Medyanın Sorumluluğu: Tarafsızlık Nerede Kaldı?
Şunu sormadan edemiyor insan: Habercilik etiği bu mu? Bir siyasetçinin sözlerini çarpıtarak servis etmek, mesleğin temel ilkeleriyle nasıl bağdaşır? Aslında bu durum, günümüz medyasının içine düştüğü açmazı da gözler önüne seriyor.
Medya kuruluşları -hele ki muhalif olanları- eleştirel olmakla yükümlüdür elbette. Ama bu eleştiriyi yaparken gerçekleri çarpıtmak, işin rengini değiştiriyor. Trump'ın sözlerinin bağlamından koparılması, tam da bu noktada devreye giriyor.
Sonuç: Kamuoyu Manipülasyonu Tehlikesi
Ortada ciddi bir güven sorunu var. Medya, toplumu bilgilendirmek yerine yanıltıyorsa, demokrasinin temelleri sarsılır. Trump'ın sözlerinin çarpıtılması, aslında çok daha büyük bir problemin sadece görünen yüzü.
Belki de şunu kabullenmemiz gerekiyor: Günümüz medyası, tarafsızlığını yitirmiş olabilir. Muhalif yayın organları, eleştiri oklarını hedef alırken bazen gerçekleri esnetebiliyor. Bu da -ne yazık ki- demokratik sistemler için hayati önem taşıyan haber alma özgürlüğünü tehdit ediyor.
Son söz: Kamuoyu, medyadan gelen her haberi sorgulamalı. Çünkü bazen manşetlerin ardında, gerçeklerden çok farklı hikayeler yatabiliyor.