Washington'dan gelen son haberler, basın özgürlüğü konusunda endişe verici bir tablo çiziyor. Pentagon'un aldığı yeni bir karar, askeri yetkililerin basınla olan iletişimini neredeyse tamamen kontrol altına alıyor. Bu, bildiğiniz basın özgürlüğü kavramını kökünden sarsacak cinsten.
Aslında durum şu: Artık hiçbir basın mensubu, Savunma Bakanlığı yetkilileriyle doğrudan görüşemeyecek. Tüm iletişim, merkezi bir birim üzerinden yürütülecek. Yani gazetecilerin soruları, önceden belirlenmiş cevapların dışına çıkamayacak. Bu nasıl bir demokrasi anlayışı?
Medya Dünyasında Sessiz Çığlık
Olayı duyan medya kuruluşları ise adeta şokta. Haber alma özgürlüğünün bu derece kısıtlanması, Amerikan demokrasisi için kara bir leke olarak görülüyor. Bazıları bunun, devletin şeffaflıktan uzaklaştığının bir göstergesi olduğunu söylüyor.
Gazeteciler arasında ise durum daha vahim. Bir kısmı, bu uygulamanın zaten bir süredir fiilen yürürlükte olduğunu iddia ediyor. Ancak şimdi resmiyet kazanması, işin rengini tamamen değiştiriyor. Sanki buzdağının görünen kısmı gibi...
Askeri Makinenin Gölgesinde Basın
Pentagon yetkilileri ise bu kararı, 'daha düzenli ve kontrollü bir iletişim' sağlamak için aldıklarını belirtiyor. Peki ya gerçekler? Bu tür uygulamalar, genellikle otoriter rejimlerin başvurduğu yöntemler olarak bilinir. Amerika Birleşik Devletleri gibi bir demokraside böyle bir uygulamanın yeri var mı?
Aslında işin iç yüzü daha karmaşık. Son dönemde yaşanan bazı sızıntılar ve içeriği kontrol edilmemiş haberler, Pentagon'u bu radikal kararı almaya itmiş olabilir. Ancak çözüm, şeffaflığı artırmak yerine sansürü seçmek mi olmalıydı?
Medya özgürlüğü savunucuları, bu gelişmeyi 'tehlikeli bir emsal' olarak nitelendiriyor. Eğer ABD gibi bir ülke bu yola başvuruyorsa, dünyadaki diğer ülkeler için ne mesaj veriyor? Bu sorunun cevabı, hepimizi ilgilendiriyor.
Sonuç olarak, Washington'daki bu gelişme sadece Amerikan medyasını değil, küresel basın özgürlüğünü de tehdit ediyor. Pentagon'un bu kararı, demokratik değerlerle ne kadar bağdaşıyor? Cevabı zaman gösterecek ama şimdiden endişe verici sinyaller var.
