RTÜK Başkanı Ebubekir Şahin, bugün gazetecilere yaptığı açıklamalarla adeta gündemi salladı. Özellikle Tele1 televizyonuna ilişkin sorulara verdiği yanıtlar, medya dünyasında şimdiden dalgalanmalara neden oldu.
Şahin, o meşhur soruya -evet, o soruya- netlik kazandırdı: "Tele1'e verilen 5 günlük yayın durdurma cezası artık kesinleşti." Peki nasıl mı? Yargıtay'ın kararı onamasıyla elbette. Bu tür süreçler hep böyle yürüyor zaten, ama bazıları hâlâ anlamak istemiyor.
Aslında olan biten şu: RTÜK'ün daha önce verdiği bu ceza, itirazların ardından nihayet Yargıtay tarafından onanmış. Yani artık resmen, beş gün boyunca ekranlar kararacak. Tabii bu karar, medya özgürlüğü tartışmalarını da beraberinde getirecek gibi görünüyor.
Şahin'in ifadeleri oldukça dikkat çekiciydi: "Yayın durdurma cezası kesinleşmiştir" derken yüzündeki ifadeyi görmeliydiniz. Kararlı, net, ama bir o kadar da eleştirilere hazırlıklı bir duruş sergiledi.
Bu arada -biliyorsunuz değil mi?- bu tür kararlar her zaman iki ucu keskin bıçak gibi. Bir yanda yayın ilkelerine uyum, diğer yanda ifade özgürlüğü tartışmaları. RTÜK ise bu dengeyi sağlamakla yükümlü, tabii ki.
Peki ya sonra? Cezanın uygulanma süreci nasıl işleyecek? İşte bunların hepsi önümüzdeki günlerde netlik kazanacak. Medya dünyası ise şimdiden bu gelişmeyi konuşmaya, tartışmaya başladı bile.
Bu kararın arka planında yatan sebepler ne olabilir diye düşünmeden edemiyor insan. Acaba sıradan bir yayın ihlali mi, yoksa daha derin bağlantıları mı var? Bunları zaman gösterecek elbette.
Sonuç olarak, RTÜK'ün bu kararı medya dünyasında ciddi yankı uyandıracak gibi duruyor. Kimi çevreler "haklı bir karar" derken, kimi çevreler de "ifade özgürlüğüne darbe" olarak yorumlayacaktır. Türkiye'nin medya iklimi, yine hareketli günler geçirecek anlaşılan.
