Karadeniz'in hırçın dalgaları bugün bambaşka bir anlama büründü. Trabzon limanından demir alan denizciler, Filistin'deki kardeşlerine destek olmak için sulara açıldı. Gözlerinde kararlılık, yüreklerinde insanlık için yanıp tutuşan bir ateş vardı.
Güneşin ilk ışıklarının denize vurduğu o anı tarif etmek gerçekten zor. Rıhtımda toplanan kalabalık, adeta nefesini tutmuş, bu anlamlı yolculuğu izliyordu. Her bir tekne, sadece metal ve ahşaptan ibaret değildi sanki - taşıdıkları umut, direniş ve dayanışmanın simgesiydiler.
Dalgaların Diliyle Dünyaya Mesaj
Küresel Sumud Filosu'na destek için yola çıkan denizciler, aslında hepimizin yüreğindeki sesi dalgalara emanet etti. Sumud - yani direniş ve dayanma gücü - bugün Karadeniz'in mavi sularında yankılandı. Trabzon'dan yükselen bu ses, dünyanın dört bir yanındaki mazlumlar için umut oldu.
İşin garip tarafı, hava pek de müsaade etmiyordu aslında. Mevsimin o bildik Karadeniz rüzgarları estiği halde, denizciler hiç yılmadı. Belki de tam da bu yüzden daha anlamlıydı her şey. Zorluklara rağmen pes etmemek, tıpkı Filistin'deki kardeşlerimizin yaptığı gibi...
Bir Kentin Yüreği Denizde Atıyor
Trabzon denizcileri her zaman farklıdır zaten. Tarih boyunca bu denizle iç içe yaşamış bir kentin çocukları olarak, sadece balıkçılık ya da ticaret için açılmazlar sulara. Bazen de insanlık için, hak için, adalet için çıkarlar Karadeniz'in dalgalı sularına.
Bugün öyle bir gündü işte. Limanda toplananlar arasında genç-yaşlı, kadın-erkek herkes vardı. Kiminin gözleri doluydu, kiminin yüzünde gurur vardı. Hepsi aynı şeyi düşünüyordu aslında: "En azından bir şeyler yapabiliyoruz."
Ve tekneler... Ah o tekneler! Her biri rengarenk bayraklarla süslenmiş, üzerlerinde Filistin bayrakları dalgalanıyordu. Sanki Karadeniz'in gri bulutlu göğüne renk katmaya gelmişlerdi. Denizcilerin yüz ifadeleri ise görülmeye değerdi - o ciddiyet, o kararlılık, o insanlık onuru...
Dalgaların Ötesine Uanan Umut
Bu protesto aslında sıradan bir eylem değildi. Denizciler, dünyanın dört bir yanındaki benzer dayanışma filolarına destek vermek için yola çıktı. Küresel Sumud Filosu - belki de adını pek duymadığımız ama anlamı çok büyük olan bir oluşum.
Peki nedir bu Sumud? Arapça'da "direnme, sebat etme" anlamına geliyor. İşte Trabzonlu denizciler de tam olarak bunu yaptı bugün. Hem fiziksel olarak Karadeniz'in zorlu sularına direndiler, hem de sembolik olarak Filistin'deki direnişe destek oldular.
Şunu söylemeden geçemeyeceğim: Bu tür eylemler bazen küçük görülebiliyor. "Ne değişir ki?" diyenler çıkabiliyor. Ama inanın, değişiyor. En azından orada bulunan herkesin yüreğinde bir şeyler değişti bugün. Belki küçük bir kıvılcım, belki büyük bir ateş...
Trabzon'dan yola çıkan tekneler, sadece Karadeniz'in sınırlarında kalmadı. Onların taşıdığı mesaj, dalgaların ötesine, okyanuslara, kıtalara ulaştı. Çünkü insanlık adına atılan her adım, sınır tanımaz.
Son bir not düşeyim: Bugün orada olmayı gerçekten çok isterdim. O duyguyu yaşamayı, o dayanışma ruhunu hissetmeyi... Ama en azından bu satırları yazarken, o anları hayal edebiliyorum. Ve inanıyorum ki, Trabzon'dan yükselen bu ses, bir gün mutlaka karşılık bulacak.
