
Donald Trump'ın medyayla olan bitmek bilmeyen gerilimi yeni bir boyut kazandı. Eski başkan, adeta bir gece yarısı operasyonu gibi, Voice of America (VOA) bünyesindeki muhabirlerin işine son verilmesi için kolları sıvadı. Bu hamle, Washington'daki koridorlarda şok etkisi yarattı desek yanlış olmaz.
Olayın detaylarına bakıldığında, Trump'ın bu kararı almasında, VOA'nın kendi deyimiyle 'yeterince tarafsız yayın yapmamasının' etkili olduğu konuşuluyor. Tabii bu, onun medya kuruluşlarına yönelik bilindik eleştirilerinden sadece biri. Daha önce de benzer saldırılarda bulunmuştu.
Demokrasi Alarm Veriyor mu?
Medya uzmanları, bu tür hamlelerin demokratik sistemler için ciddi bir tehdit oluşturduğu konusunda hemfikir. Bir ülkenin en önemli denetim mekanizmalarından biri olan bağımsız medyanın baskı altına alınmaya çalışılması, aslında hepimizin özgürlüğüne yönelik bir darbe niteliğinde.
Trump'ın bu son girişimi, sadece ABD'de değil, uluslararası arenada da büyük yankı uyandırdı. Avrupa'dan Asya'ya kadar pek çok ülke, bu gelişmeyi endişeyle takip ediyor. Çünkü unutmamak gerekir ki, basın özgürlüğü sınır tanımaz!
Peki ya sonra? Bu hamle, Trump'ın olası bir yeniden başkanlık döneminin habercisi mi? Yoksa sadece eski bir siyasetçinin gücünü gösterme çabası mı? Kesin olan bir şey var: Medya dünyası, bu gelişmeyi uzun süre konuşacak.