
MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, 15 Temmuz hain darbe girişiminin yıl dönümünde dikkat çeken bir mesaj yayınladı. Bahçeli, o karanlık geceyi tanımlarken kelimeleri özenle seçti: "15 Temmuz, işgal ve ihanete karşı milletin kıyamıdır" dedi.
Şimdi düşünüyorum da, o gece sokaklara dökülen insanların cesareti gerçekten takdire şayan. Bahçeli'nin de altını çizdiği gibi, tankların önüne yürüyenler sadece vatanseverlik duygusuyla hareket etmişti. Kimisi elinde bayrak, kimisi yüreğinde imanla...
Bir Destanın Yazıldığı Gece
Bahçeli'nin ifadeleri oldukça net: "15 Temmuz, Türk milletinin şahlanışı ve milli iradenin zaferidir." Aslında bakarsanız, bu sözler o gece yaşananları özetlemeye yetiyor da artıyor bile. Meclis'in bombalanması, halkın üzerine ateş açılması - tüm bunlar unutulacak şeyler değil.
Peki ya şimdi? Bahçeli uyarıyor: "O geceyi unutturmak isteyenler hâlâ aramızda dolaşıyor." Gerçekten de öyle değil mi? Darbe girişiminin üzerinden yıllar geçse de, o gecenin dersleri hâlâ taze.
Dünden Bugüne 15 Temmuz Ruhu
Şöyle bir etrafa bakınca, Bahçeli'nin "milli diriliş" tabirinin ne kadar isabetli olduğunu görüyorsunuz. O gece, sıradan insanların nasıl kahramana dönüştüğüne hepimiz şahit olduk. Belki de en önemlisi, bu ruhun hâlâ yaşıyor olması.
Bahçeli'nin mesajında dikkat çeken bir diğer nokta da şu: "15 Temmuz, birlik ve beraberliğimizin en güçlü ifadesidir." Ne dersiniz, bu birlik ruhunu koruyabildik mi acaba? Bazen şüpheye düşüyorum doğrusu...
Son olarak, MHP liderinin şu sözleri her şeyi özetliyor sanki: "O gece, milletimiz demokrasiye sahip çıkmak için canını ortaya koydu." Ve galiba bu yüzden, 15 Temmuz sadece bir tarih değil, bir varoluş mücadelesinin adı oldu.