Kocatepe'de Tarihi Anma: Büyük Taarruz'un 103. Yılında Gurur ve Heyecan Bir Arada!
Kocatepe'de Büyük Taarruz'un 103. Yıl Coşkusu

Afyonkarahisar'ın o bildik sıcaklığı, bu kez bambaşka bir heyecanla karışmıştı havaya. Kocatepe… Tarihin soluk aldığı, destanın yazıldığı o meşhur zirve, 103 yıl sonra yeniden doluydu. İnsanlar, atalarının o unutulmaz anını yad etmek için akın etmişti.

Sabahın erken saatleriydi. Güneş henüz ufukta kızıllığını göstermişti ki, tören alanı dolmaya başladı. Protokol üyeleri, askerler, öğrenciler ve yüzlerce vatandaş… Hepsi aynı duygunun peşindeydi: O büyük gururu bir kez daha hissetmek.

Tarihin Kalbinin Attığı Yer

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, mevzunun ehemmiyetini bilen bir edayla çıktı kürsüye. Konuşması, sadece bir metin okumaktan çok öteydi. Adeta, 103 yıl öncesine gidip o anları yeniden yaşatırcasına heyecanlıydı. "Bu topraklar," dedi, sesi titreyerek, "sadece taşın toprağın değil, şehitlerimizin aziz hatıralarının da yurdudur."

Ve devam etti: "Büyük Taarruz, sadece bir askeri harekat değil, bir milletin kaderini değiştiren bir irade destanıdır." Cümleleri, dinleyenlerin yüreğine işliyor, her biri ayrı bir alkışla karşılanıyordu.

Duygu Yüklü Anlar

Protokol konuşmalarının ardından sıra, en dokunaklı bölüme gelmişti. Şehit aileleri ve gaziler… Onlar, bu ülkenin gerçek kahramanları. Yanlarına varan Cumhurbaşkanı, tek tek hatırlarını sordu, ellerini sıktı. Kiminin gözleri doldu, kiminin yüzünde o bildik gurur ifadesi… İnsan, o anları görünce, "Vatan" kelimesinin ne demek olduğunu bir kez daha anlıyor.

Hava Kuvvetleri'nin akrobasi timi Türk Yıldızları, gökyüzünde aldı nöbeti. Uçakların çizdiği o muhteşem şekiller, izleyenlere adeta görsel bir şölen yaşattı. Aşağıda, herkesin başı gökte, gözleri kamaşmıştı. Desenize, tarih yazmak kadar onu yaşatmak da mühim.

Bir Milletin Dirilişi

Büyük Taarruz… 26 Ağustos 1922’de, sabaha karşı 05.30’da topçu ateşiyle başlayan o büyük harekat. Mustafa Kemal Atatürk’ün emriyle Kocatepe’den verilen tarihi karar. İşgalci güçlere karşı bir milletin kükreyişi. Ve nihayetinde, 30 Ağustos’ta Dumlupınar’da zaferle taçlanan bir destan.

Bu yılki törenler, işte bu ruhu yeniden canlandırmak içindi. Sadece geçmişi anmak değil, geleceğe de bir mesaj vermek. "Biz biriz, biz güçlüyüz" demek. Öyle de oldu.

Tören, İstiklal Marşı'mızın hep bir ağızdan, yürekten okunmasıyla son buldu. O an, orada bulunan herkes için unutulmazdı. Tarih, Kocatepe’de bir kez daha tekerrür etmiş, bir milletin nasıl var olduğu bir kez daha hatırlatılmıştı.