Hava buz gibiydi ama Sinop'taki kalpler öyle değildi. Oğuz Ozan sahneye çıktığı anda her şey değişti – adeta elektrik çarpmış gibi oldu meydan. İnsanların gözlerindeki o umut ışığı, Anadolu'nun dört bir yanında yanan küçük ateşler gibiydi.
"Yeter artık!" diye haykırdı mikrofona. Sesindeki o titreme, yılların öfkesini taşıyordu. "Birileri lüks içinde yaşarken, emeklilerimiz açlık sınırında yaşıyor. Bu düzen böyle gitmez!"
Ekonomiye Dair Çarpıcı Tespitler
Asgari ücret konusuna gelince... Ozan'ın yüz ifadesi değişti. "800 dolar dedik ama olmadı" derken, salondan bir uğultu yükseldi. İnsanlar biliyordu – bu sadece bir rakam değil, mutfak masrafları, çocukların okul ihtiyaçları, kiranın ödenmesi demekti.
Enflasyon canavarına değinirken, "Fiyatlar öyle bir arttı ki, markete gidemez olduk" diye ekledi. Herkes başını salladı – hepsi aynı acıyı yaşıyordu çünkü.
Emekliler İçin Söz Verdi
Emeklilik yaşı meselesi ise tam bir fiyasko. Ozan'ın dediğine göre, gençler işe giremiyor çünkü yaşlılar emekli olamıyor. Kısır döngünün ta kendisi!
"Emeklilerimize hak ettikleri saygıyı göstereceğiz" vaadi, kalabalığı coşturdu. Kimi gözyaşlarını tutamadı – belki de ilk kez gerçekten duyulduklarını hissettiler.
Yerel Yönetimlere Destek
Sinop Belediye Başkanı Barış Ayhan için övgüler yağdırdı Ozan. "İşte nasıl yapılacağını herkese gösterdi" derken, Ayhan'ın yüzündeki gurur okunuyordu. Meydandaki herkes, yerel yönetimlerin önemini bir kez daha anladı.
Son sözleri ise herkesi ayağa kaldırdı: "Değişim için hep birlikte çalışacağız!" O an, soğuk Sinop havası bile ısınmıştı sanki.
