Dünya, Filistin Devlet Başkanı Mahmud Abbas'ın son dakika açıklamalarıyla çalkalanıyor. Abbas, İsrail'in Gazze'ye yönelik saldırılarının durdurulması için uluslararası topluma adeta çığlık atarcasına bir çağrı yaptı. "Bu zulüm artık bitsin!" diyen Abbas'ın sözleri, kanayan bir yaraya parmak basıyor.
"Sessiz Kalmak Suça Ortak Olmaktır"
Ramallah'taki basın toplantısında gözlerinden öfke okunan Abbas, "Uluslararası toplumun sessizliği, İsrail'in işlediği suçlara ortak olmak demektir" ifadelerini kullandı. Sanki her kelimesiyle dünyaya meydan okuyordu. "Çocuklar ölüyor, hastaneler bombalanıyor. Buna hangi insanlık onay verir?" diye sorarken sesindeki titreme, salondakileri derinden etkiledi.
Öte yandan, Abbas'ın şu sözleri belki de en çarpıcı olanıydı: "BM Güvenlik Konseyi'nin kararları raflarda tozlanırken, Filistinliler kan ağlıyor." Gerçekten de uluslararası diplomasinin çıkmaz sokaklarında kaybolan insan hayatları, vicdanları sızlatıyor.
Çağrının Perde Arkası
- İsrail ordusunun son 1 haftada Gazze'de 150'den fazla sivilin ölümüne yol açtığı iddiaları
- BM verilerine göre 30 binden fazla kişinin evsiz kaldığı gerçeği
- Uluslararası Kızılhaç'ın "insani felaket" uyarısı
Abbas, tüm bu verileri adeta bir silah gibi kullanarak dünyayı harekete geçmeye zorluyor. "Artık kelimeler yetmez, somut adımlar şart" vurgusu yaparken, Arap Birliği'nin acil toplanma kararı alması da dikkat çekici.
Peki ya Türkiye? Abbas'ın konuşmasında Erdoğan yönetiminin desteğine özel teşekkür etmesi, Ankara'nın bölgedeki etkin rolünü bir kez daha gözler önüne serdi. Diplomasi masasında kimin ne yapacağı ise şimdilik bir muamma...
