
Uluslararası diplomasi sahnesinde adeta bir soğuk duş etkisi yaratan bir gelişme yaşandı. ABD'nin Fransa Büyükelçisi Julienne Smith, Fransız mevkidaşına yönelik olarak son derece sıra dışı -hatta bazı çevrelere göre haddi aşan- bir açıklamada bulundu.
Olayın temelinde, Fransa Dışişleri Bakanı Stéphane Séjourné'nin İsrail-Filistin meselesine ilişkin yaptığı eleştirel yorumlar yatıyor. Séjourné, İsrail'in Gazze politikasını sert bir dille eleştirmiş ve uluslararası hukuka uyulması gerektiğini vurgulamıştı. Bu, aslında pek çok Avrupa ülkesinin ortak görüşüne yakın duran bir pozisyondu.
Ancak Smith'ten gelen yanıt, diplomasi protokolünün alışılagelmiş nezaket sınırlarını zorladı. X (eski adıyla Twitter) üzerinden yaptığı paylaşımda, "Bize ders vermek bir elçiye düşmez" ifadesini kullanarak, Fransa'yı adeta azarladı. Bu sözler, diplomasi dünyasında şok dalgalarına neden oldu. Çünkü böyle doğrudan ve pervasız bir dil, iki müttefik ülke arasında pek de alışılmış bir durum değil.
İlişkiler Geriliyor: Arkadaşlık mı, Rekabet mi?
Aslında Washington-Paris hattı son dönemde pek de güllük gülistanlık değil. İki ülke, Ukrayna'daki savaşın nasıl yönetileceği konusunda zaman zaman fikir ayrılıkları yaşıyor. Ama bu son çıkış, işleri farklı bir boyuta taşıdı. Sanki altında yatan, İsrail'e koşulsuz destek verme konusundaki ısrar ve Avrupalı müttefiklerin bu konuda eleştirel olmasına tahammülsüzlük gibi görünüyor.
Fransa ise bu sert üsluba şaşkınlıkla karışık bir tepki verdi. Resmi kanallardan yapılan açıklamalarda, eleştirilerin haklı ve uluslararası hukuka uygun olduğu vurgulandı. "Ders vermek" tabirinin ise kabul edilemez olduğu ima edildi. Kısacası, iki NATO müttefiki arasında iletişim kopukluğu değil de, ciddi bir görüş uçurumu olduğu ortaya çıktı.
Peki Ya Sonuçları?
Bu tür diplomatik krizler genellikle kısa sürede çözülür. Ancak bu seferki, biraz daha farklı. Çünkü taraflar, temel bir dış politika konusunda -Ortadoğu'daki yaklaşım- derin bir anlaşmazlık yaşıyor. ABD'nin İsrail'e yönelik koşulsuz desteği, Avrupa'da giderek daha fazla sorgulanır hale geliyor. Fransa ise bu eleştirel cephenin öncülerinden biri.
Sonuç olarak, Büyükelçi Smith'in bu beklenmedik çıkışı, aslında daha büyük bir resmin küçük bir parçası. İki ülke arasındaki ilişkiler, ittifakın geleceği açısından kritik bir sınav veriyor. Bu tür tartışmalar, müttefikler arasında yeni bir denge mi oluşturacak, yoksa derin bir çatlağın başlangıcı mı olacak? Zaman gösterecek.