Washington yönetiminin Ukrayna'ya sağlanacak güvenlik garantileri için Rusya ile barış anlaşmasının imzalanmasını ön şart olarak koştuğu belirtiliyor. Politico dergisinin haberine göre, ABD Dışişleri Bakanı Marco Rubio bu yaklaşımı Avrupalı müttefik ülkelere resmi temaslarında aktardı.
Diplomatik Görüşmelerde Öne Çıkan Şart
Anadolu Ajansı'nın 27 Kasım 2025 tarihli haberine göre, konu hakkında bilgi sahibi iki Avrupalı diplomat, Rubio'nun Avrupalı yetkililerle yaptığı görüşmelerde Washington'ın Ukrayna politikasına ilişkin yeni yaklaşımını paylaştığını ifade etti. Diplomatlar, Rubio'nun Ukrayna'ya güvenlik güvencesi verilmeden önce Rusya ile barış anlaşmasına varılması gerektiğini vurguladığını kaydetti.
Bu şartın, ABD'nin son günlerde Kiev'e sunduğu siyasi ve diplomatik önerilere de yansıdığı öne sürüldü. Başka bir Avrupalı yetkili ise Rubio'nun güvenlik garantilerinin Washington için büyük önem taşıdığını ve diğer müzakere başlıklarından ayrı ele alındığını belirttiğini aktardı.
ABD'den Resmi Açıklama
Öte yandan ABD Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Tommy Pigott, Rubio'ya atfedilen ifadelerin gerçeği yansıtmadığını savundu. Pigott, "Bakan Rubio ve Trump yönetimi, güvenlik garantilerinin barış anlaşmasının parçası olması gerektiğini hem kamuoyu önünde hem de özel görüşmelerde açıkça ifade etmektedir." açıklamasını yaptı.
Sözcü, bu açıklamayla birlikte ABD yönetiminin tüm konular üzerinde kapsamlı ve hızlı bir anlaşma yapılmasını istediğini de vurguladı.
Tarafların Barış Planına Yaklaşımları
Donald Trump yönetimince hazırlanan 28 maddelik barış planı önerisi daha önce Kiev'e sunulmuştu. Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, bu planı istişare etmeye hazır olduklarını belirterek "Bu planın, nihai barışçıl çözüme temel olabileceğini düşünüyorum." ifadesini kullanmıştı.
Ukrayna Devlet Başkanı Volodimir Zelenskiy ise ABD'nin savaşa son verebilecek "barış planı" üzerinde çalıştıklarını, ancak ülkesinin milli çıkarlarına "asla ihanet etmeyeceklerini" açıklamıştı. Zelenskiy'nin bu açıklaması, Ukrayna'nın müzakere sürecindeki hassas dengeleri koruma çabasını yansıtıyor.
Diplomatik kaynaklar, görüşmelerin detaylarının kamuoyundan gizlendiğini, ancak taraflar arasında yoğun bir diplomasi trafiğinin devam ettiğini belirtiyor.
