ABD yönetimi, Venezuela lideri Nicolas Maduro'ya yönelik ekonomik ve diplomatik baskıyı bir adım daha ileri götürdü. Washington, Maduro ve eşi Cilia Flores'in yakın çevresinden yedi ismi daha yaptırım listesine ekleyerek, Caracas üzerindeki kuşatmayı sıkılaştırdı.
Hedefte Maduro'nun Aile Çevresi Var
ABD Hazine Bakanlığı'ndan yapılan açıklamada, yaptırım uygulanan yeni isimlerin, Maduro'nun eşi Cilia Flores'in yeğeni Carlos Erik Malpica Flores'in akrabaları olduğu belirtildi. Böylece, Maduro'nun "yasa dışı uyuşturucu devletini" desteklediği iddia edilen kişilerin ağına yönelik hedefli yaptırımlar genişletilmiş oldu.
Hazine Bakanı Scott Bessent, konuya ilişkin yaptığı sert açıklamada, "Venezuela’nın ülkemizi ölümcül uyuşturucularla doldurmaya devam etmesine izin vermeyeceğiz" ifadelerini kullandı. Bessent, Maduro ve suç ortaklarının yarımkürenin barışını tehdit ettiğini vurgulayarak, Trump yönetiminin bu "gayrimeşru diktatörlüğü" destekleyen ağları hedef almaya devam edeceğinin altını çizdi.
Maduro'dan ABD'ye Tepki ve Petrol Rezervi İddiası
Nicolas Maduro ise ABD'nin suçla bağlantılı olduğu yönündeki iddialarını şiddetle reddediyor. Venezuela lideri, Washington yönetiminin asıl amacının, ülkenin geniş petrol rezervlerini ele geçirmek için kendisini devirmek olduğunu öne sürüyor.
Son aylarda yaşanan gelişmeler, gerilimin sadece ekonomik yaptırımlarla sınırlı kalmadığını gösteriyor. Trump yönetimi, Karayipler’e geniş çaplı bir askeri yığınak yaparak askeri baskıyı da artırmıştı. ABD ordusu, bölgede uyuşturucu taşıdığı gerekçesiyle çok sayıda tekneyi batırmış, Venezuela kıyılarında yaptırıma tabi bir petrol tankerine de el koymuştu.
Tam Abluka ve Kara Operasyonu Tehdidi
Gerilimi tırmandıran son adımlardan biri de Başkan Donald Trump'ın, Venezuela’ya giriş-çıkış yapan tüm yaptırıma tabi petrol tankerlerine "tam abluka" uygulanması talimatı oldu. Bu hamle, Caracas'ın kritik petrol gelirlerini tamamen kesmeyi hedefliyor.
Daha da çarpıcı olan ise Trump'ın, Venezuela’ya kara operasyonu gerçekleştirilebileceği yönündeki açıklaması oldu. Bu ifadeler, Washington'un baskı araçları arasına askeri müdahale seçeneğini de eklediğini gösterdi ve bölgedeki gerginliği daha da arttırdı.
ABD-Venezuela arasındaki bu çok boyutlu mücadele, yaptırımlar, askeri manevralar ve karşılıklı suçlamalarla devam ederken, Latin Amerika'da istikrar endişeleri de büyüyor. Maduro yönetiminin bu artan baskıya nasıl yanıt vereceği ve uluslararası toplumun tutumu, önümüzdeki dönemin en önemli gelişmelerinden biri olacak gibi görünüyor.