Dünya siyaset sahnesinde bugün adeta bir deprem yaşandı. Öyle bir gelişme ki, uluslararası diplomasinin seyrini değiştirebilecek türden. AK Parti Sözcüsü Ömer Çelik, mikrofona elini uzattığında odadaki herkes nefesini tuttu.
İngiltere, Kanada ve Avustralya'nın Filistin'i resmen tanıma kararı... Bu, öyle sıradan bir diplomatik hamle değil. Çelik'in tabiriyle tam anlamıyla "soykırım şebekesine güçlü bir cevap" niteliğinde. Peki ama neden?
Küresel Adalet İçin Tarihi Adım
Şu an Ortadoğu'da olan biteni anlamak için tarihin tozlu sayfalarını karıştırmaya gerek yok aslında. Çelik'in dediği gibi, İsrail'in Gazze'de yürüttüğü operasyonlar -hafife almıyorum- apaçık bir soykırım. Rakamlar korkunç: 35 bini aşkın şehit, on binlerce yaralı...
Batı'dan gelen bu üçlü hamle ise tam da bu noktada devreye giriyor. Çelik'in vurguladığı üzere, "Bu karar, soykırım şebekesine verilmiş en net yanıtlardan biri." Gerçekten de öyle değil mi?
Diplomasinin Yeni Yüzü
Artık eski usül diplomatik nezaket kuralları rafa kalktı. Çelik'in üzerine basa basa söylediği gibi, İsrail Başbakanı Netanyahu ve ekibi uluslararası hukuku hiçe sayıyor. BM Güvenlik Konseyi kararlarını umursamıyorlar bile!
Bu üç ülkenin attığı adım ise -bana kalırsa- bir dönüm noktası. Çelik'in de dediği gibi, "Filistinlilerin haklı davasına verilen çok önemli bir destek." Dünya artık bu zulme seyirci kalmak istemiyor anlaşılan.
AK Parti Sözcüsü'nün altını çizdiği bir diğer nokta ise Türkiye'nin tutarlı duruşu. Yıllardır Filistin davasının yanında olmakla kalmadık, dünya liderlerini de harekete geçmeye çağırdık. Görünen o ki sesimiz nihayet duyulmuş.
Peki ya sonra? Çelik oldukça net: "Türkiye olarak bu adımları çok önemsiyoruz ve destekliyoruz." Daha fazla ülkenin bu harekete katılması için çalışmalar sürüyor. Belki de artık gerçek bir barışa doğru ilk adımlar atılıyordur, kim bilir...
