Berlin'deki Dışişleri Bakanlığı binasında bugünlerde tansiyon oldukça yüksek. Genç diplomatlar, hükümetin İsrail politikasına karşı adeta isyan bayrağını çekti. Kimi dosyaları bıraktı, kimi toplantılara katılmayı reddetti—olayların boyutu giderek büyüyor.
"Artık bu sessizliği sürdüremeyiz" diyen bir diplomat, ismini vermemek kaydıyla konuştu: "Gazze'de yaşananlar karşısında tarafsız kalmak, insanlık suçuna ortak olmaktır."
Krizin Perde Arkası
Olay, Başbakan Olaf Scholz'un İsrail'e koşulsuz desteğini yinelemesinin ardından patlak verdi. İçerideki huzursuzluk, dışarıya sızmakta gecikmedi. Öyle ki:
- 50'ye yakın diplomat protesto notu imzaladı
- Bazı bürokratlar iç yazışmaları kasıtlı yavaşlattı
- Üst düzey toplantılarda "ahlaki çöküş" tartışmaları yaşandı
Dışişleri Bakanı Annalena Baerbock'un ekibi şimdi hasarı kontrol altına almaya çalışıyor. Ama işin iç yüzü—bir diplomatın deyimiyle—"yangını körüklemekten farksız".
Neden Şimdi?
Aslında bu kıvılcım yeni değil. Son üç aydır bakanlık koridorlarında fısıltılar dolaşıyordu. Rafah saldırıları bardağı taşıran son damla oldu. "Birileri artık vicdan muhasebesi yapmalı" diye ekliyor genç bir müsteşar yardımcısı.
Peki ya sonrası? Resmi açıklamalar "iç disiplin meselesi" dese de, bu isyanın dalgaları Brüksel'e kadar ulaşabilir. Almanya'nın Ortadoğu politikası belki de tarihinin en sancılı dönemine girdi.
