New York'un o meşhur gökdelenlerinin gölgesinde, dünya diplomasisinin nabzının attığı bir ofiste tarihi bir buluşma yaşandı. Azerbaycan Dışişleri Bakanı Ceyhun Bayramov ile Ermenistan Dışişleri Bakanı Ararat Mirzoyan, Amerikalı mevkidaşları Antony Blinken'ın aracılığıyla bir araya geldi.
Aslında bu, hiç de kolay bir karar değildi. İki ülke arasındaki gerilimli atmosferde masaya oturmak—gerçekten cesaret isteyen bir hamle. Blinken'ın ısrarlı diplomatik girişimleri sonuç verdi ve taraflar New York'ta buluşmayı kabul etti.
Görüşmede Neler Konuşuldu?
Üç buçuk saati aşan bu maraton görüşmede—kim bilir kaç fincan kahve tüketildi—temel odak noktası barış anlaşmasının maddeleriydi. Taraflar, ilişkilerin normalleşmesi için somut adımların nasıl atılacağını tartıştı. Bölgesel güvenlik, sınırların belirlenmesi ve—en kritik konulardan biri olan—ulaşım koridorları masadaki en sıcak başlıklardı.
Amerikan tarafından yapılan açıklamaya göre, Blinken her iki tarafı da yapıcı diyalog için tebrik etti. Fakat şunu da eklemeden geçemedi: "Zorlu meselelerde ilerleme kaydetmek için daha fazla çaba gerekiyor."
Sonuçlar ve Beklentiler
Görüşmenin ardından tarafların açıklamaları—beklendiği gibi—farklı tonlardaydı. Azerbaycan tarafı "yapıcı ve samimi" ifadelerini kullanırken, Ermenistan tarafı biraz daha temkinliydi. Ancak şu bir gerçek: İki komşu ülke, bir kez daha aynı masada oturmayı başardı.
Peki, bundan sonra ne olacak? Diplomatik kaynaklar, önümüzdeki haftalarda teknik düzeyde görüşmelerin devam edeceğini söylüyor. Fakat—itiraf etmek gerekirse—yolun hâlâ uzun olduğu ortada. Her iki tarafın da iç politik dengeleri, müzakere sürecini etkilemeye devam edecek gibi görünüyor.
New York'taki bu buluşma, belki de buzların erimesi için küçük ama önemli bir adımdı. Zaman gösterecek—acaba bu diplomatik temas, kalıcı bir barışın habercisi olabilecek mi?
