Bahçeli'den Netanyahu'ya Tarihi Tepki: 'Kudüs Bizim' Demek Tarih Bilmezliktir!
Bahçeli'den Netanyahu'ya Tarihi Tepki: Kudüs Bizim Demek...

Siyaset arenasında bugün yine gergin bir rüzgar esiyor. MHP'nin kudretli Genel Başkanı Devlet Bahçeli, adeta diplomasi sahnesine fırlayan bir aslan gibi İsrail Başbakanı Benjamin Netanyahu'ya çok sert bir tokat gibi cevap verdi. Öyle laf olsun diye değil, tarihi gerçekleri haykırarak!

Ne demişti Netanyahu? "Kudüs bizimdir, asla bölünmeyecek" diye. Aman tanrım! Tarih derslerini hangi kitaptan okuduğunu merak ettiren bir cüretkarlık bu. Bahçeli ise bu söze, "Tarih bilmezliktir, aymazlıktır, insafsızlıktır" diyerek adeta çullanıverdi.

Tarihi Gerçekler Konuşuyor: Kudüs'ün Kimliği

Şunu anlamak gerekiyor - Kudüs, sadece bir taş yığını değil. Binlerce yıllık inanç, kültür ve medeniyetin kesiştiği kutsal bir merkez. İslam için ilk kıble, Hristiyanlık için çarmıhın yolu, Musevilik için ağlama duvarı... Hepsi orada. Ama Netanyahu'nun iddiası, bu çok katmanlı kimliği tek renge boyamaya kalkmak gibi.

Bahçeli'nin de altını çizdiği gibi, Kudüs'ün Müslümanlarla olan bağı tartışma götürmez. Mescid-i Aksa, Kubbet'üs Sahra... Bunlar sadece binalar değil, inancın ta kendisi. "Kudüs bizim" demek, bu gerçeği görmezden gelmekten başka nedir ki?

Türkiye'nin Duruşu Net ve Kararlı

Bu noktada Türkiye'nin pozisyonu kristal berraklığında. Bahçeli, "Kudüs Müslümanlarındır" derken sadece kendi fikrini söylemiyor, ülkenin genel hissiyatına da tercüman oluyor. Filistin halkının maruz kaldığı zulme kayıtsız kalmak mümkün değil çünkü.

Uluslararası arenada ses getiren bu açıklama, Ankara'nın bölgedeki aktif ve insani diplomasisinin de bir yansıması. Türkiye, mazlumun yanında olma geleneğinden asla vazgeçmiyor - Netanyahu'nun iddiaları ne kadar güçlü olursa olsun.

Kısacası, bugün Devlet Bahçeli'den gelen bu net mesaj, sadece bir siyasi tepki değil. Tarihe, inanca ve adalete sahip çıkan bir duruş. Netanyahu ve benzeri söylemlere karşı, Türkiye'nin tavrı işte bu kadar belirgin.