
Gösterişten uzak, samimiyetle yoğrulmuş bir diplomatik jest bazen onlarca resmi ziyafetten daha kalıcı izler bırakır insan diplomasisinde. Tam da böyle bir an yaşandı Ankara'da.
Kültür ve Turizm Bakanımız Mehmet Nuri Ersoy, Japonya İmparatorluk Ailesi'nin sevilen üyesi Prenses Akiko'yu makamında ağırlarken hiç beklenmedik bir sürpriz yaptı. Öyle sıradan bir hoşbeş değildi bu; tamamen özenle hazırlanmış, incelik dolu bir andı.
Japonca Teşekkürle Taçlanan Buluşma
Prenses Akiko, babası Prens Mikasa'nın Türkiye'ye yaptığı tarihi ziyaretin anılarını tazelerken, Bakan Ersoy'dan duyduğu o sözler karşısında hem şaşırdı hem de derinden etkilendi. "Arigatou gozaimasu" - teşekkür ederim. İşte sihir bu iki kelimede saklıydı.
Japonca'nın naif melodisi Bakan'ın dilinden dökülürken, Prenses'in yüzündeki mutluluk görülmeye değerdi. Bu küçük ama anlamlı jest, iki ülke arasındaki kültür köprüsünü bir kat daha güçlendirdi adeta.
İki Ülke Arasında Kültür Köprüsü
Görüşmede masaya yatırılan konular oldukça kapsamlıydı aslında. Türkiye ile Japonya arasındaki kültürel ve turistik iş birlikleri, her iki ülkenin de zengin mirasları... Bakan Ersoy, Türkiye'nin kültürel hazinelerini tanıtmak için Japonya'da gerçekleştirilecek etkinliklerden bahsederken, Prenses Akiko da ilgiyle dinliyordu.
Şunu unutmamak lazım: böylesine üst düzey buluşmalar, sadece protokol gereği yapılan sohbetlerden çok daha ötesini temsil ediyor. İki kadim kültürün birbirine saygı duymasının, birbirinden öğrenmesinin somut kanıtı adeta.
Tarihi Bağlara Vurgu
Prenses Akiko'nun ziyareti aslında tesadüf değil. Babası Prens Mikasa, 1980'lerde Türkiye'ye resmi ziyaret gerçekleştirmiş ve iki ülke arasındaki dostluk bağlarının güçlenmesine öncülük etmişti. Şimdi ise aynı aileden yeni bir nesil, aynı dostluğu devam ettiriyor.
Bakan Ersoy'un bu tarihi bağlara vurgu yapması, Japonya'ya verdiğimiz değeri bir kez daha gösterdi. "Sizin ailenizle ülkemiz arasında özel bir bağ var" derken, aslında yüzyıllara dayanan bir dostluğun altını çiziyordu.
Diplomasi denen şey bazen en karmaşık anlaşmalarda, bazen de iki kelimelik teşekkürlerde saklı işte. Bugün Ankara'da yaşanan da buydu: samimiyetin, saygının ve karşılıklı anlayışın en güzel örneği.