Dış politika sahnesinde yeni bir hareketlilik daha yaşanıyor. Dışişleri Bakanımız Hakan Fidan, yarın -yani 11 Temmuz Çarşamba günü- resmi bir ziyaret için İrlanda'nın yolunu tutuyor. Bu ziyaret, iki ülke arasındaki diplomatik diyaloğu derinleştirmek adına oldukça kritik bir önem taşıyor.
Dışişleri Bakanlığı'ndan yapılan açıklamaya göre, Bakan Fidan'ın Dublin programı oldukça yoğun geçecek. Ziyaret kapsamında, İrlanda Başbakanı ve Savunma Bakanı Micheál Martin ile baş başa görüşme fırsatı bulacak. Hani şu 'ikili ilişkiler' dediğimiz, klişe gibi görünüp aslında uluslararası arenada en çok işe yarayan diplomasi türü ya, işte tam da onun üzerine eğilecekler.
Görüşmelerde masaya yatırılacak konular ise hiç de azımsanacak gibi değil. İkili ticari ve ekonomik iş birliklerinden tutun da, Avrupa Birliği-Türkiye ilişkilerinin güncel durumuna kadar uzanan geniş bir yelpaze söz konusu. Tabii ki -ve belki de en önemlisi- bölgesel ve uluslararası gündemdeki sıcak gelişmeler de konuşulacaklar listesinin başında yer alıyor. Özellikle Gazze'de yaşanan insanlık dramı ve Rusya-Ukrayna savaşının yol açtığı küresel dalgalanmalar, muhtemelen en çok üzerinde durulacak maddeler olacak.
Peki ya sonrası? Bakan Fidan, temaslarını noktaladıktan sonra basının karşısına geçecek. Evet, bir basın toplantısı da programda var. Belki de merak edilen birçok soruya burada yanıt bulacağız. Zira son dönemde Türkiye'nin dış politikadaki aktif ve dengeli duruşu, tüm dünyada olduğu gibi İrlanda'da da büyük bir dikkatle takip ediliyor.
Bu ziyaret, aslında rutin bir diplomatik temasın çok ötesine geçiyor. İki NATO müttefiki olmasalar da, her iki ülke de uluslararası hukukun üstünlüğü ve çok taraflı diplomasi ilkelerine sıkı sıkıya bağlı. Ortak değerler ve karşılıklı saygı zemininde, ilişkileri bir üst seviyeye taşıma iradesi, her iki tarafın da gündeminde. Sonuçta, küresel belirsizliklerin arttığı böyle bir dönemde, diyalog kapılarını açık tutmaktan daha akıllıca bir strateji olabilir mi?
