
Dışişleri Bakanlığı koridorları bu hafta sonu olağanüstü hareketliydi. Bakan Tunçtan, adeta bir diplomasi maratonuna imza atarak üç farklı ülkenin dışişleri bakanlarıyla görüşmeler gerçekleştirdi. Bu yoğun tempo, uluslararası ilişkilerde yeni bir sayfa açılacağının sinyallerini veriyor gibi.
İlk olarak Malta Dışişleri Bakanı Ian Borg ile bir araya gelen Tunçtan, ikili ilişkileri masaya yatırdı. Görüşmede, Akdeniz'deki iş birliği fırsatlarından enerji güvenliğine kadar bir dizi kritik başlık konuşuldu. Borg'un Türkiye'ye yaptığı bu ziyaretin ilişkilere taze bir kan getireceği aşikar.
Bosna-Hersek Dışişleri Bakanı Elmedin Konaković ile yapılan görüşme ise bambaşka bir enerjiye sahipti. İki ülke arasındaki o derin tarihi ve kültürel bağlar, konuşmaların satır aralarında kendini hissettirdi. Bölgesel istikrar ve Avrupa entegrasyon süreçleri üzerine derinlemesine müzakereler yapıldı. Kim bilir, belki de yeni bir iş birliği dönemi kapıda.
Gürcistan Dışişleri Bakanı Ilia Darchiashvili ile yapılan buluşma ise hareketli geçti. Kafkasya'nın dinamiklerini iyi bilen iki ülke, bölgesel güvenlik ve ekonomik ortaklıklar üzerine fikir alışverişinde bulundu. Gürcistan'ın bölgedeki önemini kimse yadsıyamaz – Tunçtan'ın bu hamlesi oldukça stratejikti.
Peki, tüm bu temaslar ne anlama geliyor? Bakanlık kaynakları, bu görüşmelerin Türkiye'nin bölgesel ve küresel diplomasideki etkin rolünü pekiştirdiğini vurguluyor. Tunçtan'ın bu yoğun tempo içinde üç önemli ismi ağırlaması, dış politikada yeni bir hamlenin habercisi olabilir mi? Cevabı zaman içinde belli olacak.
Son dönemde artan diplomatik trafik, Türkiye'nin uluslararası arenada nasıl bir denge politikası izlediğini de gösteriyor. Her bir görüşme, farklı bir coğrafyaya uzanan ilişkiler ağının bir parçası. Ve görünen o ki, Ankara bu ağı güçlendirmek için hiç olmadığı kadar kararlı.