Batılı güçler, İsrail'in Gazze Şeridi'ndeki askeri operasyonlarına dair endişelerini dile getirdi. Adeta bir fırtına öncesi sessizliği yaşanan bölgede, uluslararası hukukun çiğnenme ihtimali Batı'yı harekete geçirdi.
Kimilerine göre bu, 'zamanında yapılmış bir uyarı', kimilerine göreyse 'diplomatik bir şov'. Gerçek şu ki, Batı'nın ses tonu bu kez alışılagelmişin dışında bir ciddiyet taşıyor.
Hukuk mu, Siyaset mi?
Brüksel'den gelen açıklamalar, İsrail'in son hamlelerinin uluslararası hukukun kırmızı çizgilerini zorladığını gösteriyor. Öyle ki, bazı yetkililer 'artık susmanın zamanı değil' diyerek pozisyonlarını netleştiriyor.
Peki bu uyarılar gerçekten işe yarayacak mı? Yoksa Ortadoğu'nun kanayan yarasına bir nebze olsun merhem olmaktan öteye geçemeyecek mi? Cevap henüz belli değil.
Diplomasinin Sınırları
Uzmanlara göre durum vahim. Gazze'deki sivillerin durumu giderek kötüleşirken, uluslararası toplumun tepkisi ise -her zamanki gibi- parçalı. Kimi ülkeler İsrail'e koşulsuz destek verirken, kimileri de 'hukukun üstünlüğü' vurgusu yapıyor.
Şu an için kesin olan bir şey var: Batı'nın bu uyarısı, bölgedeki gerilimin daha da artmasına neden olabilir. Ya da belki de -kim bilir- beklenmedik bir diplomatik çözümün kapısını aralayabilir.
